6
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
925
Okunma

-Ömer Seyfettin’e-
yaz ellerini öper, duvarlar ne çok sessiz
bir gülistan gibi çiçeklenirim sana!
çocukluk bir sargı bezi, hüzünlerini kapatır
insanın kanadığı yerde başlar gül ölümleri
küçük bahçelerde, ağaçsız gökyüzlerinde
sokakların gamzesine sürtünerek gelir kuşlar.
sen Gönen’de doğdun, bense herhangi bir dizede
-müstakil sözcüklerde oturmanın tertemiz havası-
kerpiç duvarlarla çevriliydi en ortak yanlarımız!
söyle Seyfettin, hangi terziye biçtirdin dilini?
bulutsuz havalarda
cumbalardan baktım sürekli kendime
-yalnızlık sokaktan geçen bir eskici gibi çok gürültülü-
akşamlara kadar top oynadım kalbinde annemin.
köhne mekteplerde dayak yiyen anılarına
yataklık ettim günceli çocukların.
söyle Seyfettin, hangi bahçeye gömüldü gözyaşların?
Ant! hatırlıyorum yaramaz çocuklar olduyduk
dizlerimizde kızıl bir kurdale gibi dururdu
taşların suskun hikayeleri!
ben çocuktum, sen çocuk, hayat ak sakallı bir dede
neyimiz vardı birbirimizi sevmekten başka?
sen Gönen’de doğdun, ben bir şiirin dibinde
derin anlamları olmalı geçmişe tutsak olmanın!
yaz ellerini öper, duvarlar ne çok sessiz
renkler bile deri döker böyle zamanlarda!
oysa durur mu hala o hatıra, o masum oyun
sol elinin şehadet parmağında?
Ant olsun ki bir tek Gönen bilecek bunu!
5.0
100% (16)