An be an insan, ve insanın an be an hayatına dokunan hüzünler. Her sayfası ayrı hayat sahnesi. Her sahne ayrı bir hayat. Acıları bizden, hüzünleri içimizden. Hayata, aşka, ayrılığa kadınca bir dokunuş. Hayata dair her şey var içinde ama hüzün ağır basıyor.
Yağmurlu bir felekten
Çıkıp gelmişsin
Çiğ düşmüş saçlarına
Gözlerin aşk gürültülü
Yağdı yağacak kirpiklerin
Yıkık dökük omuzların
Kolların iki yana düşmüş
Örselenmiş narin nefesin
Yad ellerde yüreğin üşümüş
Sarılsam geçecek hepsi
Üzerimde kar beyaz bir elbise
Altında etten kemikten bir tabut
İçinde iki ömürlük düşlerimiz
Dokunsan uyanacak hepsi
Ne ben sarıldım
Ne sen dokundun
İç sesime uyandım
syf:72