1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
974
Okunma

yalnız senin adın coşkulu
üzüm tanelerinde bağcı kavgası çözümsüzlük
diye bir şey varsa kandil aydınlatır taneli geceyi
ay düşer hükümsüzlüğün hüküm yerine
aylar ve raylar arasında çingene makinist
bozkırlı toprakta cıvıyan yıldız köklerini
ay zanneder karanlıkta
sende kalmış ırağı katmerli gençlik
rüzgarları imli beyhude fırtınalar sensiz
kopmuyor dolunay kurtlarının canından uluyan elem
böyle bir ruhtu susturan gece kandillerini
ikimizin de içine pus salıyor elbet
gölgelerden düşen çocukların kanını arşınlayan
kurt ulumaları nüktesinde zamandan
kopuşup gelen ince bir hasret
susma, gecenin konuşmadığı kadar en az
kandiller dağıldı, dimağımızda kırıldı bu yaz.
Nevzat KONŞER
Eylül 06