2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
119
Okunma
Ankara, bir sevgili adı, dudakta yarım kalan;
Uzak, dört mevsimlik bir kar, yolu kapanan.
Bütün hasret, giden trende sallanan mendil,
Avuçta kalan, boşuna zamanın kederi.
Evlilik, bir kağıt gemi, derinlerde kaybolan,
Fakirlik, zenginlik arasında sıkışmış bir an.
Oysa ben, hep sana doğru uzaklaşamayan,
Çünkü bütün yollar, dönüp dolaşıp sen olan.
Bir şehir ki; betonun soğuğunda, canım yanar,
Kavuşmak, ince bir çizgi, hep yarım kalır rüyalar.
Zenginliğin ışığı vursa da, fakirleşir kalbim;
Sensiz geçen her saniye, zamanı boşa harcar.
Ne yapsam bu düğümü çözemem, biliyorum;
Elimde bir fincan çay, Ankara’ya bakıyorum.
Boşuna değilmiş demek ki, bu çile, bu feryat,
Çünkü senin hasretin, bu şiire can veren hayat.
5.0
100% (5)