0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
115
Okunma
Kül ve Poyraz
I. Gri Perdeler
Bu şehir, gri perdelerini çekti yine üzerine,
Sokak lambaları yorgun, kaldırımlar dilsiz.
Binlerce pencerede binlerce hayat ışıldarken,
Benim odamda koyu, kıvamlı bir yalnızlık var.
Kalabalık caddelerin ortasında bir hayalet gibiyim,
Omuzlarıma çarpanlar, gölgemden geçenler...
Kimse bilmiyor, bu bedenin içinde taşıdığım enkazı.
II. İçerdeki Alev
Dışarıda yağmur, içeride sönmeyen bir yangın,
Ne itfaiye sirenleri dindirir bunu, ne yağan kar.
Sen gittin gideli, tutuştu anıların saçakları,
Her köşe başında adınla harlanan bir ateş,
Her nefeste ciğerlerime dolan o is kokusu...
Yaktığın sadece mektuplar değil sevgilim,
Bu şehrin haritasını yaktın sen giderken.
III. Veda Rıhtımı
Adımlarım beni hep o eski limana götürüyor,
Paslı gemiler demirliyor artık yüreğimin kıyısına.
Halatlar çürüyor beklemekten, yosun tutuyor umutlar.
Hangi gemiye binip gittin, hangi ufukta kayboldun?
Deniz fenerleri bile kör oldu senin yokluğunda,
Dalgalar kıyıya vurmuyor artık,
Sadece "gitme" diyen sesimin yankısını taşıyorlar açıklara.
IV. Yokluğun Esintisi
Bir rüzgar çıkıyor aniden, kuzeyden değil, maziden.
Yüzüme vuran bu soğukluk, mevsimlerden değil,
Senin benden esirgediğin o son bakıştan.
Saçlarının kokusunu getirirdi eskiden rüzgarlar,
Şimdi sadece ayrılığın tuzlu tadını bırakıyor dudaklarıma.
Üşüyorum, ama bu titreme soğuktan değil,
Sensizliğin o keskin, o amansız ayazından.
V. Zamanın Pası
Aşk diyordum, ne büyük kelimeymiş meğer,
Sığdıramadım ne bavullara, ne şiirlere.
Yarım kalmış bir şarkı gibi dolanıyor dilimde,
Söylesem sesim titriyor, sussam içim kanıyor.
Biz seninle aynı gökyüzüne bakan iki yabancıyız şimdi,
Aynı yağmurda ıslanan, ama birbirine değmeyen iki damla.
Aşk, bu şehirde artık sadece duvar yazılarında yaşıyor.
VI. Mesafe Değil
Boşluk Ve hasret...
En ağır misafiri gecelerin.
Kilometrelerle ölçülmüyor bu kahrolası uzaklık.
Elimi uzatsam dokunacakmışım gibi yakınken hayalin,
Araya giren uçurumlar, aşılamayan dağlar kadar yasak.
Özlemek, nefes almak kadar doğal, ölmek kadar zor.
Her saat başı vuran o gong sesi gibi,
Beynimin içinde zonkluyor: "O artık yok."
VII. Son Durak
Bu şehir, bu yangın, bu liman ve ben...
Hepimiz sana çıkan çıkmaz sokakların esiriyiz.
Rüzgar dindi, gemiler gitti, yangın küle döndü.
Geriye sadece, Mürekkebi kurumamış,
Adresi silinmiş, Ve hiç gönderilmeyecek bu uzun şiir kaldı.
5.0
100% (3)