0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
202
Okunma
Kadın:
Şu koca dünyaya bir kendimi sığdıramadım…
Ne bir sokak bana ait oldu,
Ne bir evin duvarı sıcak geldi.
Hep eksik kaldım, hep yarım.
Bir yanım gülmek isterken,
Diğer yanım ağlamaktan utanmadı.
Belki de ben fazla inandım insanlara,
Fazla tuttum ellerini,
Fazla “geçer” sandım acıları.
Ama geçmedi…
Hiçbir şey geçmedi.
Erkek:
Ben de sığamadım…
Ama senden sonra hiçbir yere değil,
Kendime bile.
Bu dünya dar geldi bazen,
Senin sesin kadar genişti sessizliğim.
Bir köşede oturup insanları izledim,
Hepsi bir yerlere yetişiyordu,
Bense hep sende kalıyordum.
“Gidesim var” dedim bir gün,
Ama nereye gideceğimi bilemedim.
Gidecek yer kalmamıştı…
Sen gidince, bende kalan her yol sustu.
Şimdi içimde bir şehir var —
Issız, dağınık, adı sen.
Orada yaşarken bile
Kendimden geçmek geliyor içimden.
Kadın:
Kırıldın mı sen de?
Ben kırıldığımı bile hissetmedim artık.
Sanki yavaş yavaş içim çekilmiş gibi,
Bir boşlukta yürürken ayaklarım sessiz,
Kalbim sustu, dudaklarım bile yoruldu.
Eskiden dua ederken bile umut vardı,
Şimdi dua ederken ağlamamak için nefes tutuyorum.
Erkek:
Kırıldım…
Hem de öyle bir kırıldım ki,
Toplasam paramparça kalbimi
Bir sevdaya koyamam artık.
İnsanlara güvendim,
Aşka inandım,
Ama en çok kendimi unuttum.
Her “iyiyim” deyişimde biraz daha eksildim.
Biraz daha sustum.
Kadın:
Sevgi…
Ne garip değil mi?
Bazen seni iyileştiriyor,
Bazen en derin yerinden kanatıyor.
Ben sevgiyi anlatmak isterken sustum,
Çünkü kimse anlamıyordu,
Benim sevmem suskunlukla anlatılırdı.
Bir bakış, bir nefes, bir sessizlikti benim sevgim…
Erkek:
Benimse sevmem bir yangın gibiydi.
Kendimi bile yaktım uğruna.
Küle döndüm, yine de “yanmaya değerdi” dedim.
Ama sonunda…
Sadece küller kaldı.
Bir de “keşke”lerle dolu bir yürek.
Kadın:
Yorgunum artık…
Hayattan, insanlardan,
Ve en çok da kendimi taşıyamamaktan.
Bir zamanlar her sabah umutla uyanırdım,
Şimdi her sabah uyanmak bile ağır geliyor.
Erkek:
Ben de yorgunum…
Yürümekten, beklemekten,
Ve hiçbir yere varmayan dualardan.
Bazen düşünüyorum,
Belki de en büyük suçum
Gitmeyip kalmak olmuştu.
Ama şimdi…
Kalsam da gidecek bir yanım hep var.
Kadın:
Belki bir gün…
Bu yorgunluk diner,
Bu kırıklık geçer.
Belki bir gün,
Yeniden gülmeyi öğreniriz,
Birbirimize değil,
Kendimize inanmaktan korkmayız.
Erkek:
Belki bir gün…
Aynı gökyüzünün altında,
Aynı sessizlikte karşılaşırız.
Ne bir sitem kalır,
Ne bir “neden”.
Sadece göz göze geliriz,
Ve fısıldarız birbirimize:
“Geç oldu ama…
Yine de bulduk birbirimizi.”
Kadın:
O gün geldiğinde,
Hiç konuşmayalım olur mu?
Sadece sarılalım.
Erkek:
Olur…
Çünkü bazen bir sarılma,
Bir ömür sustuğumuz her şeyi anlatır.
5.0
100% (3)