1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
254
Okunma
hangi göğü kazıdın da
toprak tutuyor şimdi gözlerini
ben içimi delik deşik eden yıldızlarla konuşuyorum
gülmeyi unutan dudaklarımda
suskun bir nehir duruyor
gel, adını söyleme
adın neresinden baksam bir yara çünkü
her hecesi içimde yankılanan
bir yitik çocuk sesi
duvarların arkasında ağlayan
sana doğru yürüyen her adımımda
bir toprak parçası düşüyor içimden
hangi kökten kırıldım ben
hangi dua yarım kaldı alnımda
aynı suya kaç kez baktım da
hiçbirinde sen yoktun
ben artık gökyüzüne de küsüm
çünkü ne zaman seni düşünsem
yağmurun da kendine ağladığını biliyorum
ben artık aynaya bile bakmıyorum
çünkü gözlerimde sen varsın
ve sen bir başkasının akşamına benziyorsun
güneş doğuyor bir yerlerde
ama ben hep geceyle tanışıyorum
karanlık, senin sesine daha yakın
ışık, kalbime fazla yabancı
gölgem bile terk etti beni
düşün: insan kendi gölgesini bile tutamaz mı?
bir yol var
yürürsem sana varırım
ama seni bulduğumda
kendimi kaybedeceksem
hangi yol doğrudur
ellerin…
evet, ellerin...
bir vakit sevdiğim
şimdi hatırlamakla kahrolduğum
dokunmasan da
içime kadar giren o eller
hangi dua reddetti beni de
seninle aynı kalpte sığamadım
seninle yaşanmadık ne varsa
hepsi için ağlıyorum
bütün olmayanlar için
bütün hiçlikler için
5.0
100% (3)