0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
795
Okunma

Dicle gözlerinden akıyor
Ben bir avuç toprak gülüşlerinde
Göğsümüzde hasretin soğuk algınlığı
Ağlamıyoruz ama yerler ıslak
Kardeşçe bir ses tutuyor ellerimizden
Ardımızdan yürüyor Diyarbakır
Rüzgar Yeni bir türkü besteliyor
Söğüt ağaçlarının yapraklarından
Su taşır alınları perçemli kız çocukları
Hassuna’nın, Samarra’nın boyalı testileriyle
Bir ben D/avuttum tüm acılarda
İçi dökülmüş kelimelerin
Sesi kısılmış renklerin avuçlarında
Çözümlenemez bir felsefe bu
Ruhum parçalanır gölgesinde ışığın
Zambakların dudağında solgun
Sürgün ve ağıtsız sevdaların gülüşleri
Ve bir şehir kulağımda sağır
Zaman/sızım
Bir yangın var satırlarım arasında
Bir Özlem,
Delice bir hasret harlanır!
Silinir saçlarımdan Mavi kelimeler
Renkleri boğuyor aldanışlarım
Ellerini çırpıyor üzerime ağaçlar
Gri bir yaprak dökülür
Haliç’in Alevlenmiş lalesinden
Yüreğimde bulut salkımları
Ellerim hıçkırır gözlerinden gizli
Paslı bir mızrağın ucunda kurumuş
Kan lekesine benziyorum
Korkuyorum gözlerimdeki sessizlikten
Çöl şairlerinin kalemlerine gizlenmiş
Vahalara koşup duruyorum
İçimdeki sensizliği susuzluk sanıyorum
Göğümü arıyorum ibn Hafâcenin şiirlerinde
Ağzımda bulanık bir incir tadı
İç çekiyorum ölümün narin nefesiyle
Elimde tuttuğum kitabın
Eksik kelimelerini yazıyorum yürürken yalın ayak
Sevmek eksik, umut eksik, şehadet eksik
Anlamak, tamlanmak eksik
Sen, sen eksiksin yazamıyorum
Kalemim kanıyor
Davut Daşkıran
5.0
100% (4)