Yüreğimin de yufkası bozuluyor bazen
tel tel sarılıp kopuyorum herkesten
buzluğa koyulmuş limon dilimi gibi
hayatın her damlası ekşi bir buz tanesi

"Yaşadıkça yüzü kırışıyor dünyanın "


iç sesim kılıç çekiyor, her duyduğuna
ölür gibi yaşayan kalabalığa gülerek ,
peynirle rakı içenlerin , türküsünü söyleyerek
"-motor gürültüsüne karışır ,
duyulmaz iç sesim



Uçurum mezarlığına düşen düşene !
illegal hislerine gömmüşler hayatı
kavrulmuş çerez gibi bakıyor etrafa
yanıyor bir kenarda ,
cesedi bozulmamış .


Görmüyor musun?
kuşlar bile konmaz dallarına
çehrenin yüzü asık !
boğuluyorsun nefes alırken
Ey Hayat!
beklenen hayallerinden , hiç haber yok ,
müjde getirmiyor,
bulutlara sarılmış melekler
geri dönüyor yazdığın mektuplar

Hey yalancı Dünya !
gardropun da binlerce , Hayat hikayesi
yıllarca izlenen , yolculuk fragmanın
çekmecen de, çekilmiş fotoğrafların
ziyaretine gelenlere , pamuk şekerlerin
tuz gölüne batırılmış , kurabiyelerin
deniz manzaralı ,beton kahvelerin
sigortası olmayan geleceğin



Nasılda yutturdun bunca insana kendini ?
bir bohçaya sarılıp gidiyorum !
ölüm bir gurbettir artık ,
Tıngır mıngır gidiyorum !








Ayşe Caniberk
Gümüş kalpler