2
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
686
Okunma
karanlık gecelerin sis yüzünde
umutları kirletiyorlar Anne!
...
rastladığım gölgeler şairlerin ağzında uçurum
gökyüzü sanki ikiye katlanıyor
arasında giz parçaları ve kır çiçekleri
şehrin ortasına usul usul ölüyor
bir çocuğun nefesine dolmadan baharlar
kapatma pencereleri
başını çarpıp kanatan güvercinlere yem veriyorum
İkisi de bir ağaçta tek olmayı bekleyen
İnce uğultuyla sevda kokuyor
soluklarında bir iç ki
kalbime desen çiziyor
ne olur intiharları hatırlatma
yel kıyılı uçuşların biçare aklında
yüreğim üşüyor Anne
sisli denizlere açılan aynalarda
kaç defa ay göğsümü yaladı
ki aklımda günler
yakılmamış mum gibi hecelerken geceyi
koridorları kullandım
bakma sen meltem rüzgarıyla tenimi sıyıran yapraklara
yağmur dalgasıyla duvarıma inen telaşlara
çıplak kavgalardan korkmuyorum
elleri cebinde delikanlı hasret bekliyorum
alnımdan öpüyor mavi ırmak hıçkırarak
kimsesizliğimde ayağa kalkıyor kuşlar
özlemek nedir öğreniyorum
-ağrıyan yaraları kızgın bir buzun üstünde seviyorum Anne-
Ey benim fırtınalar koparan umudum
Ey benim yalnızlığımın yegane ışığı
Ey ırmaklı ayazın yataklı düşü
iki çığlık arasından sesimi
saksıya su verir gibi
Öp istiyorum
Öyle içten
Öyle derin
.......
5.0
100% (7)