Bekleyişlerimde zemheri sabahlarının soğukluğu vardı
Ne kavgalar verdim
O sabahlarda hançerlenirken
Saçlarıma yağan kardı
İğreti sevdalarda yaşadım bir vakit
Varlı vakitsiz arandım sorgulandım
Maveraya dönüp yüzümü ağladım,yandım
Ben hüznün hamisi
Dalgınlıklar şehrinin ağlamaklı haramisi
Islak kaldırımlara diz çöksem de gitsem diyorum




Bana dardı sokaklar okuduğum şiirler dardı
Bir türlü sevemedim
O şiirlerde anlatılan iklim bahardı
Alışkındım ben kar’a tipi’ye fırtına’ya
Daralan yüreğime her dem çığlık çığlığa düşerken çığlar
Hücremde simsiyah duvar ruhumda isyan vardı
Ben hüznün hamisi
Dalgınlıklar şehrinin ağlamaklı haramisi
Her köşeye göz yaşımı döksem de gitsem diyorum




Her duanın sonunda gözlerimde güpegündüz yıldızlar kayardı
Serseri başımı alırdım ellerimin arasına
Tuz basardım tütün basardım ömrümün yarasına
Ömrümün yarısına
Dert hardı derman hardı
İsmime okunan ferman hardı
Feryadımı ta arzın merkezi duyardı
Ben hüznün hamisi
Dalgınlıklar şehrinin ağlamaklı haramisi
Köklerimi bu şehirden söksem de gitsem diyorum.


Muhammed Mehmet GÜL