1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
655
Okunma
“Gecenin Peşinde”
Avamir, odasının karanlığında oturmuş, içindeki bekleyişi hissediyordu. Zamanın sınırları kaybolmuştu; her saniye, kalbinin derinliklerinden yükselen bir özlemle doluydu. “Sevişmek suskun kalsın bu gece sine,” diye fısıldadı kendi kendine. Sözler değil, bakışlar yeterdi. Gözlerindeki ışıktan, tenin dokunuşundan anlaşılacak bir hikaye vardı; kelimelere gerek yoktu.
Dört duvar, şarkıların ritmiyle titriyordu. Avamir’in içindeki serseri gönül, özlemle yanıyor, her atışıyla bir daha bağlanıyordu. Kadehi eline aldığında, içinde sadece geçmişin anıları değil, geleceğin umutları da dönüyordu. “Vur kadehi, adını içeyim,” dedi; bir ritüel gibi, geçmiş ve şimdi arasında bir köprü kuruyordu.
Ve o anda geldi. Sessiz adımlarla, gözleriyle konuşan biri… Avamir’in kalbindeki boşluğu doldurdu, teni tenine değdiğinde her sızı yavaşça eriyordu. Bakışlar buluştu; kaybolmak değil, birleşmek vardı gecede. Suskunluk, en derin ifade olmuştu.
Gecenin peşinde yürümeye gerek yoktu; zaman durdu, her şey sadece bu odada, bu bakışta, bu dokunuşta var oluyordu. Avamir fark etti ki, özlemek ve kavuşmak, sadece bir anın büyüklüğünde birleşebiliyordu. Her nefes, her titreyen kalp atışı, gecenin kendisine ait bir ritim oluşturuyordu.
Ve o an, gece gerçek bir mabede dönüştü; yalnızlık yok oldu, özlem şarkıya, bakışlar dile, sessizlikse en güçlü kelimeye dönüştü. Avamir’in içindeki serseri gönül, artık sadece hissediyor ve seviyor; gecenin peşinde değil, gecenin kendisindeydi.
Zaman geldi, düş gönlümün derinine,
Sevişmek suskun kalsın bu gece sine.
Sadece bak... gözlerime usulca,
Tenin değsin, sarılsın usulca.
Kısık bir sesle "özledim" yeter,
Şarkılar çalsın, dört duvar titrer.
Gözlerin kalsın gözlerimde,
Kaybolalım sessizce gecemde.
Haydi gel, durma artık, gel bana,
Bırak her şeyi, at köşeye, yana.
Yoruldum ben, kalbimde sen izsin,
Serseri gönlüm, özlemle sızın.
Vur kadehi, adını içeyim,
İçimde seni bir daha seveyim.
Öksüz bırakma bu deli yüreği,
Sensiz geçmez bu dertli süreği.
Özledim... gel, haydi durma gel,
Bu gece bizim, ne gam, ne keder.
Başım duman, elimde bir şişe,
Kalbim sende — gel... gecenin peşine.