2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
699
Okunma
“Ayağı Halkalı Melek”
Akşam çökmüş, rüzgâr hafifçe esiyordu. Avamir, odasının penceresinden dışarı bakarken, her insanın kendi hikâyesinde kaybolduğunu gördü. Kimi gülüyordu, kimi kederliydi; ama hepsi aynı soğukluğun altında birbirlerinden bağımsız bir yalnızlık yaşıyordu. Yağmur, nazikçe camları ciseliyor, ayrılığın kokusunu şehrin sokaklarına serpiyordu.
Avamir düşündü: Tarık Akan’ın terk ettiği Filiz Akın, yeni doğan bebeğin dünyaya getirdiği masum acı… Aşksızlığın hükmü, zamanın hükmü gibi yok olmuştu. İnsanlar, duygularını içlerinde sarmaşık gibi sarmış, gerçeklerden kaçmıştı. Ve o gerçekler, cüzzam gibi gizleniyordu kalplerin gölgelerinde.
Tam o anda, Avamir gözlerini kapattı ve bir düş gördü. Ayağında halka olan bir melek belirdi; bir elinde aşk, diğer elinde kırık bir kalp. Melek sessizdi, ama varlığı tüm umutsuzluğu aydınlatıyordu. Avamir, melekten gelen sessiz çağrıyı hissetti: “Aşk, kaybolmuş gölgelerde bile yeniden filizlenir; anlat, hatırla, nesilden nesile aktar.”
O an Avamir fark etti: aşk sadece yaşayanların değil, kaybedenlerin de mirasıydı. Ve eğer doğru ellerde anlatılırsa, umutsuzluk bile yeniden yeşerir. Pencereden bakarken, artık yalnızlık eskisi gibi ağırlık vermiyordu. Ayağı halkalı melek, gölgelerden aşkı çıkarıp Avamir’in yüreğine bırakmıştı; kalp, yeniden atmaya başlamıştı.
Pencereden bakıyorum,
Buruk, soğuk bir akşam.
İnsanlar geçiyor,
Kimi güler, kimi kederli,
Düşünceli, yalnız,
Hafif hafif esiyor rüzgâr,
Ciseliyor nazikçe yağmur.
Ayrılığın kokusu sinmiş her yana,
Hiroşima misali yeşermiyor aşk yana yana.
Deniz kıyısında banklar yalnızlıkta,
Sevgiliye hasret, dolu gözlerde hatıra.
Tarık Akan terk etti Filiz Akını,
Göçtü baharında, kaldı yürekte sancı.
Yeni doğan bebeğin ahı kimindir şimdi?
Aşksız dünyaya gönderilen o masum bebek niye?
En büyük günah mı, aşksız kalmak mıydı?
Kim kattı kanına o sevgi suskunluğu?
Zaman öldü, tükendi saniyeler,
Hükmü kalmadı artık hiçbir nefesin.
Aşksız toprakta yatan ölüler bile,
Sarmaşık gibi sarmışlar bedenleri.
Gölgeniz kaçıyor sizden, korkak ve çekingen,
İçinde cüzzam gibi saklanıyor gerçekler.
Bekler vakti ayağında halka olan melek,
Bir elinde aşk, diğer elinde kırık kalp.
Bu umutsuzların efsanesi,
Hatırlayın, anlatın dilden dile.
Aktarın nesilden nesile,
Ayağı halkalı melek,
Getirdi aşkı gölgeye.