1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1578
Okunma

zabbah da “oldum oluyon” deyo
Ildız Depesinin başındakı ıldız
bi ğörünüyo, bi gayboluyo
“Ülker”miymiş ne hanı Goç Dayı
zaman zaman ona bakarımış da
yağışın ne zaman nası olca(ğı)nı deyviri ya
asıl tevlike bu “ıldız görünmezse”ymiş
gar-boran, fırtına demeğimiş..
yesirikene İnkilizden örenmiş
işde o ıldız…
kimi de “çoban ıldızı” der ya
“alakası yok”umuş..
bana galı(r)sa da makbul olan bu, neye derseniz
ne zaman gövyüzünde bu ıldız temtek galdı
goyun yattığı yerden söykelmeye başlar
yani çobana “vahtına hazır ol” demek”
çoban o ıldızdan başga kimin umurunda
o çobandan başka kimin umurunda
ulen Goç Emmi..
ala ğeçi, dadandı karamık sıyırmaya
zili gıldırdadıkçana,
goyunnar yavaş-yavaş sökün etdi
Galabakdan söykeltdim, Gayaca Ağıla
üğül-üğül üğündü getdi kendi kendine
aralaşannarı gocağöpek gıvratdı getirdi
gara eşşek fira beni takip ediyo
fazla ıralaşmayo
ıccık terlemişiyin,
boğazım gurumuş..
matırayı başıma dikdim,
zabahın guru ayazında
bakdım ön yannı baya aralaşdı
basdırıvıdım ön yannı gırıldı
-durna gatarı- ğibi
birbirinin ardı sıra
akışdı ğetdiler bi ucu Payamdaşdan taa Yenisuya
peşlerinden bile ğetmedim valla..
Helimenin Güp Gömdüğü Yer’den
Gökmemedin atlarını attıkları yere
mangafa mı ne olmuşlar da i(n)sannara da bulaşır deye
uçurumdan aşşa kütelemişler ya
esgiden neler oluyomuş ya
hele hele kene,
sıtma..
esgiden fısgaynan dedete atarlardı evlere
sivrisinek yüzünden
goca Gaziri köyü dağılmış getmiş ya
ayazdan buydukça ayaklarımı nası uyuşmuş..
dizlerimi karnıma kadak çekmişiyin zati
kösüldüğüm yerden bi ğözel seyretdim,
valla seyrine doyulmayo
bin goyunnu kürdolu ğibi..
ta öyle dinine yanayın
aşşada harımlara erkenden gelenner var
zabahın zeherinde bu manyak kim ki
haralda burda yatmış döyüs
akdoncak,
demeye galmadı,
“ne!”
ulen bi bakdım, Şaban Emminin yeğe
gök-gözlü bi şişeği varıdı
valla-billa o
oldu bitti gökgözlü malı se(v)men
yeğe olmayanı yokdur…
anası topallayınca, seyikletmiş de
anasıynan evde galınca barabar “ele gelmiş”
arbışmaya alışmış, çelenlere
Alla(h)p da belanı versin
yantırılamış getmiş taa
Gayacaağıl da geçi ğibi arbışmış ağaca
“hinci bi ğören olcak”
canım curkuldayınca barabar
tam da çomaç alayın deye azzık çıkımı aşdıydım
yalap-şalap yerimden sıçıradığım gibi
valla çalıların üsdünden bile hoplayalak
yüzünguyu.. bi solukda inividim aşşa
ordan bunu gatan edivirisin öğüne
etişdiğim yerde endirdim sırtına
olmadı fıcılattım zopayı,
ildiremedim n’arasın
lafın birini ğor, birine ğeçerin
valla goyunukana goyun bile
suçunu biliyo
hemi gaçıyo
hemi de melil melil bakıyo
“ben etdim sen etme ağa” der gibi
emme bu Lelek Boladı
adamın yüzüne baka baka
“yemin-billah” ediyo yüzü gızarmayo,
ar perdesi çatlamış bizimo(ğ)lan herifin,
taha sıra ona ğelmeden
üst ayağa gakıyo
“n’oldum-öldüm”
“-ben ordan geşmedim,
yedirmedim, ben girmedim,
kimseyi ğörmedim..
ordan falan geşdi filan geşdi”
yemin-billah
valla-talla
anam avradım olsun
üşden dokuza şart ossun
“-len olum o yana ğedenneri deyvidin ya”
“-yedirdiğini görmedim”
“-madem ordan geşmedin de
ordan geçenneri nerden biliyon”
“-ben öte yandan dolandım”
herif yalan aramaya ele mi ğedçek
sırf dubara
neyise…
senin yeğe goyun
benim öte yandan geldiğimi
görünce barabar
seninki yes etdi
ters yana gaşdı
çakdı manzarayı hayın
emme eyi de zopa yedi
valla ömrümce öyle bi dayak atmadım
atmadıydım hiş bi mala maşata
ters yanna vurup öldürülecek bişiy
emme
“çelerdi de öldü” dencek bişiy de değil
nakıs
nakısın da nakısı
vel hasıl-ı kelam
gısa kese(yi)n “Aydın Havası” ossun
Mırı Şaban’a olan öykemi
yeğe şişekden çıkardım
neye dersen bizim oğlanda gızı var ya
bu guzu seşmeye,
gece örümesine, gatınç nöbetine
duzlamaya, ağıl yapmaya, kürümeye
havız ilaşlamaya,
çelerme aşısına gedmez
eyi valla,
“bedafa eşeğe binmek gözel olu”yo,
terslenmeye gaksam
bobam yüzüme bakıp duruyo,
yetmez bi de şişek yeğe
öyle olmaz böyle olur..
emme yeğe de ossa a(ğ)zı var dili yok garibenin
vizdanım da elvermeyo
hinci bu mahlığın ne güna(hı) var
bütün dava bobamdan gaynaklanıyo
“neyimiş de.. hurda bi gapı gonşu
el ne demez”
burnumu dutsan canım huramdan çıkıp getçek
o ğadar dayfaldım
neyise;
ordan gakdım-dutdum Pöfrengin
depesine atdım kepeneği
susayan, akışdı ğeldi Yenisuyun hatılına
ötekinner demişsin yayıla-yayıla
Şaban Emmi’nin yeğe şişek!
höyle az ötem de
gözümün içine içine bakıyo
gapba-malı
hunu zopa yemeden öğrenseydin ya
“Alla(hı)n bi mahluku” bi de canım sıkıldı
içim sızladı ki
a gapberif, kösülüp durcağna
sürüyün başına varsan ya..
eve varınca koşlara verdiğim gırmadan buna da dutdum
önşe cesaret edemedi emme sonura uşdan-gıyıdan yanaşdı
o da demişdir “bu isanolu ne ğarip”
tavandan bi “deve çanı” endirip
dilini bireş kısdım lonnng lon
Şaban Emminin yeğeye dakdım
bi zıyana file arbışdı mıydı,
deragap habarım oludu
“yeğğğee” deye bi ba(ğı)rısın
tun tun yiter valla..
neyise
bakdım bizim çocuklar ovaya gediyo
sabah-sabah teze peynir çomacı,
bir ekme(ği)n gatında da şekerli hakkaş
valla nası da acıkmışıyın damarlarıma can geldi
derkene nerdeymiş Pandal çıkağeldi,
o zamannar goruma bekcisi
ne ğadar izbar etdiysem de
bana galısa baya bildiğin,
has-öz beni tığlayo
“yeyesim de yoğudu” ağzından öylesine çıkıyo
“ekmek buldun giriş
zopa ğördün siviş”
“valla olmaz len” deye izbar etdim
obal atdım..
“-valla zabah zabah heş yeyesim yok” dedi
emme çomacın yarısını da o yedi”
halal hoş olsun
da!
garibenniğin gözü kür osun..
hak zamanından hak zamanına adam yerine gonur
çecin kavsıklı yandan
harman sonu zehrenin ediviceği belli
öldüm fiyeti..
onunan yarış edeyin derkene
vakıt geşdi, şükür
ha!!! varısa da, yemeyen,
acı sovan, datlı yavan,
mencilise girip de,
bohçaya sunmayan adamdan
benisem de bek hazzetmen,
emme az, emme çok,
bi dıkım da olsa illem banacan epap
garın doyurmalık olmasa bile,
paylaşmasını bilecen
Allah razı olsun Pandal’dan
Yenisuyun gurnasına yanaşdık
“ooooooooohhhhh!” elhamdürillah şükür
Allah ırazı olsun, yapandan
içenden, matırasını doldurandan,
çomacıma dat gatandan
bakdım daa epili vakıt var
Daşınbaşından Mullapak Depesine
ordan dah etdim Gölyeri, Cıngıdık Goyağı,
Kumluk, Kel Sülemen Daşı
Günsüzün altından sulanırlar geliler gari
dedim ver elini Löpeli,
Gısır Aşa ne varısa gene kelek tarlasında,
evzinip duru,
selam versem boşa ğedçek,
hiş oradan daş galdırmadan,
bayırı dırmandım, çalıların arasından
koyuneşşe(ği) gılavuzları olunca barabar
kendileri akışdı ğeldi Duzlaya
Goca Hesne dam başında
valla ta ordan ters ters bakıyo,
el-gol barıyo-çarıyo
verip alıp keydiriyo soyuma sopuma
aldırmadım netcen hinci
uraşmaya mı gede(yi)n
aldırmadım desem de
canımı sıkdı,
bakdım söyleniyo,
uyuvusan, bela tütüp galcak,
get nalet olsun dedim
günsüzden yana dönüp, gamıtdım
o değilden, duymazdan geldim
sanısın daşda ekilmiş duzu var,
neytcen sanki, cık cık cık
Allah Allah… gatliken gönlü olmaz dı
ıramatlık”
get nalet osun
köpe(ğe) dalanmakdanısa
çalıyo dolan” demişler
köyün gatına girmekdenizese
yes etdim Tollardanyüz’e
anam köpeklerin yalını garmış
çokaşmış bunnar ben varmadan eveli
okarı çıkdım..
papbamı bile çıkarmadan
uzanıvıdım sekiye
anam “ha açcık bişiy yeyeydin” dedi
uykudan datlı bişiy mi var len..
DİPNOT
ıralaşmak /aralaşmak : uzaklaşmak, aralaşmak (ayrılmak),
Mangafa / mankafa: sakağı, ruam
ele gelmek: insanlara yabancılık çekmemesi, elden yemeye alışması kasdediliyor
yantırılamak: yanlayıp gitmek, aykırısına, tersine gitmek
yalap-şap: anında, çarçabuk
ildirmek : dokundurmak, değdirmek, isabet ettirmek
ilmek : dokunmak isabet etmek
ilmek : düğüm
Resim Kayaseki’den Hoyran Ovası (Kumdanlı)
5.0
100% (6)