1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
3655
Okunma

Ayakkabı
bağcıklarından asılıydı
“geçi gönü”nden babamın çarığı
eğrede
ebem “ha bi yadiğer” demişti
"çatı çatılınça
mıhlayıvıdı Melid Usda"
“çarığı keyen bilen mi var hinci”
saçakda nazar boncuğu kimde?
hiç çizme olmadı bizim evde
eğrenin ucunda küçük bir tosbağa kurusu
iki deve boncuğu
yanında bir de “gök boncuk”,
“nazara birebir, gök-göze eyi geli”rimiş de
“Allah gök gözlülerin nazarından emin eylesin” diye
“Amin” der,
elimizi yüzümüze sürer
ne dualar okurduk..
agamdan bana intikal ettiğinde
daha doğrusu, ona yenisi alınınca
artık benim olan “yirik papba” ya
tığ, piz ve mumlu iple
özene bezene yorakla yama
dedemde kimbilir daha ne hünerler vardı
“yesyeni oldu meh bakalım ağğa” diye keyf bağışladı
“agayınkından gabadayı hemi”
inandım, itiraz aklımda olmazdı
“-böyüdün” dedi, büyüdüm
kasaldım.. yorak yamalı pabuçlarımla
birkaç numara büyük de olsa
“seneye de keyersin” dedi..
ayak parmaklarımı bükerek yürüdüm.
bir de söğüt dalından at” düzüverdi
“daahh” dedim, yarışa götürdüm
el sırasında güya; atı olan yeniyetmelerden olduk
gemi azıya aldı “söğüt dalından düldül” de
kendi çıkardığım "gopuduk, gopuduk"
sözde nal sesleri eşliğinde
dört nala sürdüm..
komşu evde iki mes lastiği vardı
Köse Memed, Kısır Aşası
Çoban İrbemin ayakkabısı yazın toz-toprak dolu
kışın çamur olurdu
kepenek cabası
harman geçeni bayrak asıldı komşu saçağa
ardından davul zurna
ortalık şenlendi, görsen bi!
komşuya bir mes lastik daha geldi
tabanı kösele topuklu
“gacırt gucurt” ses çıkarır her sekişte
cangır-cungur "beşibiryerde"
her şeyleri yeni..
kahkülleri kesildi
Esme gelin daha; o anası evindeki
mavi laylom pabuçlardan giymedi..
ahıra, ağıla inmedi.
süpürmedi, yemlemedi, sağmadı
Halıcı Memet ödemiş dediler “başlık”ı
gelinertesinde eve tezgah geldi..
mengene kuruldu;
direzi gerildi
modele baktı
düğüm attı
“küt” “küt” “küt” kirkit vurdu
halı dokudu
peynir yoğurt çalmadı, aş pişirmedi
beline inen sekiz belik saçı örülmedi
gün gelip bizim saçağa bayrak asılınca
kına yakılacaktı sarı saçlarına
kepeziyin iki yanında ayna
yedi renk poçu
bir de kösele tabanlı mes alacaktım sana
ama tezgah kurulmayacaktı asla
ne seninkilerin, ne benimkilerin adı çocuklarımıza
anam anasının adını verdi de n’oldu
genel olarak kabul görmedi “Dudu”
babam öykünüp bir radyo sanatçısına
“Nejla” koymuştu bebeğimizin adını
küçük kardeşime göre “cezla”
bir sonrakine de “Gülcan” hazırdı
değmedi yaşına
“nazar” değmiş siyah saçlarına
gülen gözlerine
kara yundan çorap örüldü “beş şiş”le
babamın baş yastığının içinde
bir de; bir bukle saçı
çaputla bağlı
kim bilir daha ne vardı içinde o yastığın
muradım…; muradım? sen’din!
oysa sen; şehre gelin olma sevdasındaydın
sen gelin oldun
ben elin!
canın sağ olsun!
sana dualardayım
umarım mutlu olursun..
5.0
100% (2)