11
Yorum
36
Beğeni
4,9
Puan
2146
Okunma

I.
Kırk gün o duvarın serinliğine dayandım.
İnsan anca böyle yaşarmış demek
İçi ölümle sınanınca...
-Allah’ım dedim
Kırk günün hatırına o serinlik
Kırk gün daha içimde kalsın.-
(Geçecek sandım.)
II.
"Bilemem nereye sürüldüğümü, bekleme
Belki kaybolup gidecek bu yürek
Karla kaplı yüreğimde
Hüzne doğan kır çiçeğim"
Diye söylüyor İlkay Akkaya.
Biz de rakı içiyoruz.
Hatırladıklarımızın acısı azalsın diye...
-Unutmak dediğiniz buymuş demek
Başka seslerle içindekini susturmak-
III.
Yok oluşuyla kendini var etti adın
Genzimde zehir gibi kaldı öyle.
Bir parçacık uykumda
Rahat bir nefesimde saplandı.
Uyandım. Doğruldum. Geçecek sandım.
Ilık ıhlamur
Papatya çayı
Fesleğenler...
Soğutmadan
Kırk gün iç dediler bunu.
Kırk gün ılık ıhlamur dolandı boğazımda
Genzimi, akciğerimi, kalbimi dolaştı.
IV.
Balkondan göğe kadar koştum bi’ gün
Göğsüme daha çok rüzgar değsin diye
Göğün göğsünü dolaştım.
Tebriz’in yüzünü, Hazar’ı, avluları...
Kırk gün dönmedim eve.
İnsan dedim ancak böyle yaşayabilirmiş
İçi ölümle sınanınca...
V.
Sustum.
Yenildim.
-Sızıyı ince ince doğrayıp en derine gömmek-
Unutmak dediğiniz buymuş meğer.
kıyıdaki adam şubat 2016
5.0
97% (28)
1.0
3% (1)