15
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
2001
Okunma

tanıdım karanlığı içimdeki
senden yayılan aydınlığın
çift yönü de sivri mızrak gibi olduğunu gördüm
ve bana ve benim içimde yatan aldatıcı masumluğa karanlığını sapladığını
bağışla beni ve özgür bırak
-harfler senin
bu acı da bu kan da bu yargılar ve renkler de...-
ama dolaşmak istiyorum harflerinle bu karanlıkta
gördüm ve anlatabilirim (belki)
saf suyun üstünde paramparça lekelerin yüzdüğünü gördüm
insanın yüzüyle ve elleriyle değdiği suyun ölümünü
tanıdım iç içe geçen gerçeğin dışını
affedilmek için affettim
seni, senin sözlerinle vuranı
çaresizlik, kendi harfleriyle dilsiz kalmasıydı insanın
öyle mi?
-ses ve söz sana aitse kim dilsiz değil?-
parçalanmış sözcüklere çarpa çarpa yürüdüm ölüm denen düşte
birinin düşünde öldüysem ne mutlu çünkü hala yaşıyorumdur belki
ya da birinin düşünü öldürerek hayatta kaldım
bizi çevrelediğin bu karanlıkta nasıl olabilirdim? masum mu? sanki...
kırık dökük günleri yürüdüm
insanın insana kurduğu vahşice tuzaklarda ne arardı merhamet
merhamet!
sonunda eğildim insanlığın mezarına
ve kokladım toprağını
ses ve sözü gösterdin bana işte o zaman
teşekkür ederim.
ö.k
5.0
97% (28)
4.0
3% (1)