34
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2821
Okunma

"E" için
I.
Yalnızlık kendini anlatmaya
İçilmeyen sigaranın upuzun külü
Diye başlar.
Ufacık kuşların ağzı kadar yer tutmuş
Bu gökyüzünde mutluluğum.
Ama olsun
Böyle tercüme eder hayat kendini
Uzun romanların en küçük harfiyle
En kısa anıyla büyülü kadınların
Mesela acının bile adaletlisi diyerek
Ve en merhametlisi varsayımların
Mesela Tezer Özlü futboldan nefret eder
Ama
Ben onun için de ağladım bir kere
Sarhoş
Darmadağın maç sonralarında
Beni bilmediğim bir yerden topladılar.
Ve başka kadınlar için de ağladım çok.
Ama O beni tanısaydı
Benden de nefret ederdi.
-Sizi hep o güzel fotoğrafta gördüm ben-
II.
Mesela böyle bir Şubat’ta bile güneş açıyorsa
Biz ısınıyorsak yüzümüz ısınıyorsa
Birbirimize utanmadan bakabiliyorsak
Bütün onurumuzla.
Mesela ölü bir serçeyi yerden kaldırıp insan
Bütün özlediklerini aynı anda özlemeye çalışıyorsa
Hangi sözcük öder bedelini
Ağlayarak yazılmış paramparça şiirlerin
Ki en eski yazıyla bile aşk
-Seni seviyorum-
III.
Bu kötü dünyalara karşı tek savunması
Anıları olan çocuk mu derdiniz
Gözleriyle ilk mavisini görmüş bu dünyanın
İlk ölümünü tanımış
Daha hiç yaşanmamış aşkların
İlk öpüşünde yapayalnız dudakları
Korkarak dokunduğu suya
Ve tene...
Bundan kaç bin yıl önce yaşamış olmalı
Bir kavmin en arkasında
Topladığı ölü kuşları yaşatır diye
Belki...
İlk duasını etmiş bu dünyanın.
IV.
Ölüm en eski sözcük diye tuttu
Avlu mermerini
Soğuk...
Sanki yıllardır tek bir çocuk dokunmamış
Yüzünde gezdirdiği mezar çiçeğine.
Öyle kırılgan bir şeydi O.
-Mesela öldüğünü hayal ederken bile insan
Geride kalan için üzülür ya...-
V.
Umut duvarları önünde bekledim
Beykoz’un
Bugün inandım bu gökyüzüne
Bu güzel kokunun varlığına inandım
Sudan para istemeyen lokantaların
Hala tentelerinde kuş besleyen
Bahar amcalarının...
Bugün bir denizin niçin deniz olduğunu anladım ben.
VI.
İşte bunun için ben
Yeniden yaratılmış bir dünyanın
İlk yağmuru gibi
Sahiplendim hayatı.
kıyıdaki adam
ocak 2012 istanbul
5.0
100% (45)