1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1047
Okunma
henüz çizilmemiş bir tablo olarak duruyor
biliyorum...
belki bir dost meclisinde
eski yalnızlıklarımızı geride bırakıp
göz göze geleceğimiz o anın hayali
kötü bir tiyatro oyunu sonrasını
olanca ağırlığıyla yaşamak
doktor b’nin iyi hesap edilmiş yalnızlığından söz açmak
eksiliyoruz tükenmez bir borcu öder gibi
tam şurama isabet ediyor bakışların
hem kadim alacaklısı değil miyim gözlerinin
her daim, her şakak zonklamasında
hem de sonsuza değin...
hadi artık, ne olursun
varlığın akşam kaldırımlarına bile ağır geliyor
ne ki sırtımızı çiğneyip duran şu kalabalık
ne ki kanatları alev alev yanan kuşların cenneti
hiçbir şey acıtmadı canımızı senin kadar
hiçbir kağıt kaldırmaz bu mürekkebi
ah ki ortasındasın tam da her şeyin
hangi gözüm görmezden gelebilir seni
nasılsa ilişir saçının simsiyah bir teli
gelir, kurulur en mahremime
büyük patlamaların hemen öncesi
bu kurşuni hiçlik
ey maddenin bilcümle tarihi!
ve bir aralık gibi zamansız
kalakalmış iki tabiat atımı arasında
donuk, masmavi buzulların gölgesi
oyacaksanız oyun artık şu gözlerimi
yoruldum yol gözlemekten,
anlamaktan, görmekten
sokak lambaları sönünce kaybolur bütün cinler
zaman, öfke, umut...
ve aşk ille de
5.0
100% (4)