10
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
2493
Okunma
Sana bir veda borcum var biliyorum
hep derim
şık olmalı vedalar
lakin yüreğimden dilime giden yollar tutulmuş
her ayrılık vedayı hak etmez diyor sözcüklerimi vuran eşkiya
belki de haklıdır kim bilir
belki de payına düşen uçsuz bucaksız bir sessizliktir
yine de dilerim
hep gülsün neşeli gözlerin
bakma vurdum duymaz hallerime
nasıl da derinden kesilmişim her yol ayrımında
bazen kirpiklerimden sızıyor acısı
gözlerim dalıp gidiyor bir yere
seni de alıp gelecekler sanıyorum
nafile
dalından düşmüş elma gibi şaşkınım çoğu zaman
kim neyimi çaldı
neyin ardından bu baka kalmışlığım
bazen kapıyı çarpıp çıkıyorsun aklımdan
duyuyorum gidişinin ayak seslerini
sebepsiz bir neşe savrulan yakalarımı birleştiriyor
rüzgara kafa tutan uçurtma gibi
asi ve hevesliyken yakalıyorum kendimi
bayrağı yarıya çekmiş gönlümün yası bitiyor mu ne
oysa seninle ölmek ne güzeldi
ne güzel şeydi yaprak yaprak sana dökülmek
şimdilerde kötüden halliceyim
iyiyim demek ağrıma gidiyor
iyi olmak kahrediyor beni
çünkü seni unutmak sadece bir adım ötesi
bu yüzden taş kesilmişliğim
bu yüzden gölgemi giyip gitmişliğim
hiç değilse bir sızı kalmalı bizden geriye
sen de veda say bu dizeleri
ve ardımdan sallanan bir mendil gibi
sus.
Değerli hocam Ahmet Ormancı’ya sonsuz teşekkürler...
Sağ olsun yine yalnız bırakmadı şiirimi