12
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
2404
Okunma
Beni benden uyandıran bu eller kimin
kimin bu ses
niye ağıt okur kulağıma
daha ölmedim
kim vuruyor tamburun tellerine
kim kesecek tırnaklarını ney’in
şimdi olmaz
şimdi yakmayın canımı
bu gece ruhumun raksına davetliyim
en ön masadan izliyorum
isyanın ete kemiğe bürünen halini
terazinin delik kefesinden içiyorum şarabı
nalla mıh arasında sıkışmış çividen farkım yok
bir resmi kavuşturamadım çiçekli duvarla
çünkü
gölgeme pisleyen sokak kedisine küstüm
suyunu fazla verdim diye ölen çiçeğime
doğruda yalan arayana
çoğu az sayana küstüm
adımı şiirlerden silene
beni yaratana mahcup edene küstüm
barışmam gayri
gayrı merhem olsam deva olmam yaraya
su olsam içilmem
ağı’ya döndü tadım
bu gece
sen olsam sevilmem
yani böyleyken böyle işte
bu gece
uykuyu düşman belledim
aşkı haram lokmaya yar eyledim
şimdi çekiliyorum aralarından
eteklerini toplasın ayrık otları
yeminime yüz sürmeye gideceğim
yol verin...
Şiirlerimden yoldaşlığını esirgemeyen mütevazı hocam Ahmet Ormancı’ya kattığı değer için sonsuz teşekkürlerimle...