14
Yorum
52
Beğeni
0,0
Puan
3198
Okunma

Kanatlanıyorum agopi
sen değilsin
başka bir şey çağırıyor uzaklardan
belki de yakından
yanı başımdan
ölüm müdür dersin
yoksa öksüz bir valiz mi
kalbime dişlerini geçiriyor bu derin uyku
canım acımadığı için korkuyorum
annem uyandırsa ya beni
sokağa fırlayıp
yalın ayak koşsam bir tekerin peşinden
nefes nefese yığılsam
agora sokağında bir kapı eşiğine
sonra iki tek atsak nöbetçi kuşlarla
ve dursa bu sefil medcezir
kendi içimde misafirim agopi
ama bütün odalarım hüsrana kiralı
dedeme gidebilsem keşke
yine portakal kabuklarını yaksa sobada
yine pis kokuyor desem
ve o yine beyaz sakallarını dalgalandıra dalgalandıra gülse
ah
ne tatlı adamdı bir bilsen
küçükken ellerinde trenler gezecek sanırdım
ray gibi uzayıp giderdi kocaman damarları
kocaman da bir karısı vardı
iri kalçalı Girit göçmeni
"Bir şey gitmiyorsa itme" derdi annem
avuçlarımdaki nasırları kazırken
tırnağını yiyor serçe parmağım
dilinde eski bir oyunun sözleri
biri baharmış
biri güz
ben hep gece
biliyor musun agopi
ölü ıslıkları sevmiyor aşk
sadece güçlü bir rüzgar bekliyor
gülüşlerimde saklı kara bulutlar
önce bin yıllık hüznüm ölecek
sonra
şairini vuracak bu şiir