8
Yorum
37
Beğeni
0,0
Puan
2393
Okunma

Bu yağan yağmur değil
mevsimsiz bir acı çiseliyor içime
bu karanlık gecenin suçu değil
yüreğim bir göçüğü sırtlamış serçe
bu koku senin kokun değil yasemin
tut nefesini
ne zor şey bilemezsin
küçülürken ellerin ellerimde
gülümsemek yüzüne
bir duaya kundaklayıp
yatıra bilsem seni göğsüme
umut asırlar öncesinden kalma kahpe bir hurafe
yine de asılıyorum eteklerine annemmiş gibi
oysa yeşil kış uykusuna çekilmiş
bütün dallar kuru ve gri
bazı şeylerin tarifi yok
sebebi de
bu yüzden sorma neden diye
bazen ansızın ölür martılar
ömründen çalınır bebeklerin
dudak büker süt verdiğin kedi
hatta o adam gelir aklına
"sahi neden gitti" dersin
"sessizce ve kalleşçe"
neylersin
hayat tabağındaki kırıntıdan ibaret
boş ver bunları
aç pencereleri nefessiz’im
ben sardunyaları sulayayım
sen çay demle
bir bebeği koklar gibi çek içine kendini
sakın küsme
ve susma
anlat bir şeyler
ne olursa
korkma
bu yangın dünden kalma
bayat ve küflü
bakarsın bir yaz yağmuru dökülür hikayemizin sonuna doğru
sen ıslanırsın
ben yasemin kokarım