11
Yorum
45
Beğeni
0,0
Puan
3745
Okunma
/ boşuna eskitmemiş şair prangaları /
Sen gideli ne çok oldu Rose
iki gözümün hasreti
sen gittin ya
kim bilir kaç gemi kalktı Bostanlı iskelesinden
sarmaşık güller kaç kez sürgün verdi kim bilir
kaç bebek doğdu
kaç sala verildi mevlana camisinden
ve ben
her aklıma geldiğinde
kaç kez öldüm kim bilir
yokluğun kupkuru bir toprak
ne eksem yeşermiyor
yokluğun kirpiklerimde taşıdığım
iki kara bulut
ne tarafa baksam buğulanıyor
garip bir şey bu
insan bu denli özlerken unutur mu
unutuyorum Rose
şu sıralar her şeyi unutuyorum zaten
kuşlara ekmek vermeyi
kedileri sevmeyi
çiçekleri sulamayı
seni de unutuyorum bazen
unuttuğum tüm sevinçlerim gibi
akşamları martılar geliyor mahalleye
bir duysan çığlık çığlığa bir senfoni
sana sesleniyorum işte o an
yanılmışız be Rose diyorum
meğer martılar da vazgeçermiş denizden
boşuna bekledin o hayırsızı
kuru bir yaprak gibi ufalanıyorsun avuçlarımda
sıkıca yumarken ellerimi
imbat bir kez daha alıp götürüyor seni
çocuk gibi büzülüyor dudaklarım
sönüyor içimin kandilleri
çok tuhaf
bir resim keser mi
insanın şah damarını...