kimsesizliğin çarkında
yana yana kendi etrafında dönen kendim
tanrının yasaklı bahçelerinde büyütüldüğünde
yasaklı düşlerin mitolojisinden tanrı eliyle kovuldum .
iştahın doyumsuz gezintilerinde
şehvetimin ilk iftirasını bir masuma
diğer öteki kendime yükledim .

Lilith ölümü pahasına verdiği savaş
yegane yenilgisiyle sonuçlandığında
göğüslerinin altında gizlediği vicdanlarının serzenişlerini
verdiğinde avuçlarıma
yüreğinin saklı bahçelerinde yeşerttiği
bozulan sevgilerini onarmakla meşgul bir mecnuna döndüm .

Miladi yılların sürgününde
uğruna çok savaşlar
çok kavgalar verdiğim
yanlızlığımın dayanılmaz sürüngenliğinde
Arafat - Hint arası
gündüzü geceye bağlayan tüneller kazdım her gün.

Miladi yıllar antik çağlara kavuştuğunda
ve antik çağlar , orta çağa bağlandığında
çoğalan ademlerin
derin bir gözetim altında tutulan
ve derin bir kuşkuyla bakılan genç kadınlara
ar-ı namusları bedenlerine giydirildiğinde ;
zihniyetlerin fahişeleşmiş kursağında
dev pazarların vitrinlerinde satılığa
ve bir çok gecelik için kiralığa çıkartılan
savaş ganimetleri vajinasmusların isyanında
kuşku duyulan düşünceleri bir birine bağlayarak
ademlerin tahammül sınırlarını zorlayan tapınaklarına yazıldı.

düşüncelerini yanlızlıkla sonlandıran Lilith’lerin
bekar evleri zihinlerde işaretlendi .
dul bir fahişenin düşüncelerinde
kabaran uzuvlar
zamanın bir yerinde
mevlasını kaybetmiş semazen misali tövbelere durduğunda
yüreğinin balkonunda yeşeren çiçekleri talan eden
giderken ki rüzgarıydı .
esmeye hasret rüzgarları
yel değirmeni düşlerine değdiğinde
kana doymadı gözlerinin irisleri
merceklerinin karasında büyüttün kinlerini
bıçak sırtında devri daim .
anadan üryan sevişirken barışla savaş
sordular adımı kırmızının sıcaklığında
söyleyemedim
eşkalimi vermişler sınır karakollarına
bilmem kaç renkli bültenlerle aranıyormuş cesedim
kelle koltukta geldim adımı söylemeye
bir elimde urgan
bir elimde kılıç
asacaksanız asın
kesecekseniz kesin
faili meçhul olmasın
üstlensin içinizden en erkeği bu cinayeti ..

Renas Tutaste