2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1021
Okunma
İnce parmakları piyanonun tuşlarında dolanırken ,
Zihninde çocuksu düşleri ,yüreğinin aralıklı kapısından içeri girerek
Tahta merdivenlerinden ikişer basamak atlayarak çıkıyordu .
Odasının içine, ay’ın şavkıyan ışıkları dolmuş ,
Pencere önünde arkası dönük şelale saçlı Ronahi’nin ,
Penceresinin önünde gökyüzünü ve ay’ı kara gözleriyle seyrediyordu . .
Renas ’in ince parmakları piyano’nun tuşlarında dolandıkça ,
Her tuşlarında anıların ve düşlerin nadaslarına dalıyordu .
Turuncu tuğlalı duvarlar dönüyordu ,
Asılı olan tuvaller, bir biri içine girerek raks ediyor .
Renas anılarının gıcıldıyan tahta merdivenlerinden çıkarken ,
Son basamakta ,
Odanın eşiğinden Zingerilla’yı izliyordu .
Zingerilla pencere önünden boynunu geriye doğru çevirdiğinde ,
İçinin derinliğindeki tüm korkular ,
Tüm tedirginliğini bir kenara itip ,
Yüreğinin saklı bahçelerinde, ne kadar kuşlar varsa uçuruyordu .
Renas Cudi dağının gelincik ve üzüm bahçelerinden
Kollarını iki yana doğru açarak
Ronahi’nin, nar çiçeği kokularının eksik olmadığı toprağında ,
Kendini yem yeşil çimenliğe bırakıyordu .
Bütün renkler Ronahi’nin üzerini örtüyordu ,
Güneş öpüyordu vişne çürüğü dudaklarını ..
Gökyüzü biraz daha yakınlaşırdı yüreğine ,
Saçlarını , gözlerini öperdi .
Bütün renkler,
Aralarındaki uzaklığı yakınlaştırıyordu daha da . .
Westminster caddesinde piyanonun eşsiz melodileri duyuluyor,
Cadde üzerinde kol kola girmiş sevgililer yürümeyi bırakıp ,
Sesin geldiği yere doğru bakınıyorlardı .
Melodilerin büyüleyici notaları
Bestekarların ince parmaklarında elekten geçirilip
Tekrardan dokunduğunda
Muhşemliğin gözdesi notaların şarkısı
Diyarlar ötesinden duyulur .
Acı ve hüzün duraksamadan
Hayatların etrafında yana yana dönen ,
Yaşam sonrası sessizliğin melodisiydi .
Sessizliğe bürünmeden
Yaşam sona ermeden
Son dokunuş
Son danstı.
Oldukları yerde sevgilileriyle dans etmeye başlayan aşıklar
Melodinin muhteşemliğine kapılan
Acının ve Hüzünün sesinde
Kendi şehirlerinin sokaklarında kayıp çocuklar gibi
Mutluluğu ve Huzuru arayan birer Aşıklardı .
Renas piyanoyu gözleri kapalı çalıyorken ,
Dalgalı saçları dağılıyor ,
Önüne düşüyordu .
İnce parmakları tuşların üzerinde sek sek oynar gibi gezdirdiğinde ,
Diğer tuşlardan ,
Bir diğer tuşlara ,
Sonra tuşların üzerinde uzun bir kovalamaca başlardı .
Bir anda durup
Tekrardan sek sek oynar gibi mutluğu arardı parmakları ..
Anılar Renas’ın yüreğinin acılarına dokunsada ,
Mezopotamya’nın tozlu yollarında ,
Bir kayanın üzerinde oturmuş mazlum çocukların
Yüzlerine bahar değmiş gibi
Gelincik tarlalarının içine uzanık sevgililer
Sırt üstü mutluluğu , baharı ve gülüşleri sıkıca sarıp
Elleri yumuk yumuk gökyüzüne bakarak güleceklerdi sanki .
Renas piyanoyu çalmayı bıraktığında ,
Pencerenin önüne geçti .
Elinde papatya çayı ,
Ağırca yudumlayarak içiyordu .
Gözleri Piccadilly Circus sokağında geziniyordu ,
Derin bir iç çekerek ,
Gözlerini yumuyordu .
Düş nadaslarında ,
Kadim diyarında yokuş yukarı olan yolları bir solukla koşuyordu
Ayak gürültüleri içinde .
Nefes nefese kalmış sesine eşlik ediyordu Zingerilla ,
Yeşil çimlerin içine oturmuş ,
Kucağında beyaz kuzucuğuyla .
Renas Tutaste
5.0
100% (4)