Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Renas Tutaste
Renas Tutaste

Zingerilla XV

Yorum

Zingerilla XV

0

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

1084

Okunma

Zingerilla XV



Masada bir kaç kuru dilim ekmek ,
Tabakta iki üç zeytin
Biraz tere yağı
Ekmeğinin arasına sürüp tere yağını ,
İçine zeytini yerleştirip ,
İki ısırıkla bitiryor, kuru ekmeği.
Garipsedi bir anda Renas ,
Tebessüm ederek gülüyordu
Dirseklerini masanın üstüne koyarak
Bir yandan ağlıyor ,
Bir yandan gülüyordu .

Haline mi ağlıyordu ?
Haline mi gülüyordu ?
Hayır , Hayır .
Haline ağlamıyor , gülmüyordu Renas .
Son derece kendisiyle barışık sanatkardı .
Güler yüzlü ve sevecen
Son derece de saygılı ve fakir sanatkardı .
Halinden memnundu .
Üzülmüyordu ..

Düşlüyordu eski günleri ,
Gülüyordu biraz da .
Taa çocukluğuna varıyordu ,
Anası her seher vaktinde kalkar
Sabah namazını kılar .
Ardından ahıra iner bir iki kova süt sağar ,
Ordanda tandırın başına kurulurdu .
Renas annesinin başına uykulu uykulu giderdi ,
Elleriyle gözlerini ovuşturarak ,
Masumane bir bakışla annesini izlerdi .
Unlu elleriyle Renas’ın ellerinden tutardı annesi ,
Tandır ekmeğini verirdi eline ,
Diğer elinde Ninesinin bostanından arakladığı domatesi .
Koşarak tozlu yollarda
Bir ondan, bir bundan ısırık alarak deli gibi koşuyordu .
Kirli esmer tenine, biraz kilolu olması ayrı bir tatlılık veriyordu .
Yalın ayağındaki terlikleri koştuğunda , kimi zaman ayağından fırlıyordu .
Sönük bir haykırışla ,
Arkadaşlarıyla oyunlar oynardı köyün meydanında .
Bazende bir çeşmenin altına geçer ,
Oğlağını kucağına alıp saatlerce koklayıp, öperdi gözlerinden .

Renas o çocukluğun ,
O yokluğun güzelliklerini yaşamıştı .
Yokluk içindeydi ,
Beş paraları yoktu .
Ama en azından kimseye muhtaç da değildiler .
Her sabah evlerinin altında sıcacık ekmekleri çıkıyordu ,
Bir kaç domates ,
Bir kuru soğan ,
Biraz közlenmiş patates ,
Yeterdi .
Bir de ninesi.
Kürtçe masallar anlattığında
Diyarlardan geçiyordu .
O büyülü sesinin nadaslarına kapılıp ,
Bulutlar üstünde dolaşıyordu .
Korkusuzca kötülüklerle savaşıyordu ,
Rengarenk insan hikayeleriyle ,
Her dilde konuşmak .
Her dilde çocukluk arkadaşları edinip ,
Onlarla gezip dolşamayı istiyordu .

Deli dolu zaman,
Geçen onlarca acılı yıllar . .
Oysa ne kadar mutluydu o insanlar . . . .

Renas fakir bir sanatkardı .
Eserlerini Kürtçe yazarak ,
Kadim diyarında yaşıyan tüm insanlığa armağan ediyordu .
Sürgündeydi ,
Yurdundan uzakta .
Yasaktı yurdu ona ,
Yurdu aşıktı o sanatkara ,
Ama dikenli tellerle örülmüştü etrafı .
Ne zaman özgürlüğe manuş düşler kursa ,
Bir müddet sonra düşleri dikenli tellere takılırdı .
Sol yanı acırdı ,
Sol yanı kanardı her zaman . .

Diyarlar ötesine bir anka kuşunun kanatlarında gidiyordu Renas ,
Öyle bir dil ,
Öyle bir kelimeleri kullanıyordu ki ,
Gümbür gümbür akan bir şelalenin akıntısına kapılıp sürüklenip gidiyordu cümleler .
Doğayla birleşiyordu ruhu ,
Doğayla bütünleşiyordu bedeni .
Göğsünü güneşe doğru gerip ,
Yıldızları gökyüzünü ve ay’ı yudumluyordu .

Mezopotamya’da Gökyüzü kızıl elbiselerini üzerine giyindiğinde ,
Gökyüzü tam karanlığa boğuluverecekten ,
Küçücük ellerini gökyüzüne kaldırıp ,
Yakasından tutardı gecelerin .
Ay gökyüzünün orta yerine ,
Hayatın gıcıldıyan merdivenlerden ağır ağır çıkarken ,
Yıldızlar kollarına girip ,
Karanlık geceleri aydınlatan parıltıları giyiyorlardı üzerlerine .
Yakomozlar ,
Tüm güzellikleriyle ,
Aklını çelmeye çalışan şeytani bir kadın gibi .
Gözlerini kırparak ,
Yatağına almaya çalışan şehvetli bir kadın ,
Tüm eşsizliğiyle yanı başında duruyor.

Renas elleri cebinde kalabalık caddelerde ağır ağır yürüdüğünde ,
Kelimelerle öpüşüyordu ,
Yüreğinde birikmiş destansı sevdalarıyla bir başına ,
Yapa yalnız yürüyordu .
Her gün ,
Her saat ,
Sözcüklerle sevişiyordu sanki .

Bir masaya oturup ,
Kahvesini yudumladığında ,
Kelimeler dudaklarından parmak uçlarına kadar damlıyordu .
Yıldızlar biraz daha yaklaşırdı ,
Ay biraz daha sokulurdu .
Deniz ay’ın şavkıyan ışığıyla durgunlaşmış gibi ,
Dalga sesleri gelmiyor kulağına artık .
Renas çantasından kağıdını kalemini çıkartarak ;

’’ Evlerin ışıkları bir bir sönmekte . .
Tıpkı sönen onlarca insanın hayatı gibi . .
Bir ışıktı insan Kürdistan’da ,
Tek tek o ışıkları söndürdüler .

Özledim sessizliği ,
Silahların sessizliğini ,
Anaların ağlamayışlarını .

Yoruldum ,
Bitkinim .
Hayat olağınca sakinlikle akıyor ,
Zaman su gibi avuçlarımdan akıyor .
Gece, gökyüzü, ay, yıldızlar ve yaşadıklarım
Biraz da sen , içimin ince karanlığı .
Yaşam öykülerim ,
Unuttum yağmurun güzelliğini uzun zamandır .
Haykırıversek sen ben ve biz hep birlikte yaşadıklarımıza.

Yıldızlar en parlak anda kayarmış Ronahi ,
Gökyüzünün bir ucundan diğer ucuna .
Ay daha da sokulurmuş aşksız sevdasız kalmış gariplerin koynuna .
Yıldızlar yurdundan ayrı kalmış gariplerin yüreğine akarmış .
Umutları karanlık altında kalmasın diye .

Duyarız bazen uzaktan bir ses ve haykırış ,
Elleri yumuk yumuk olmuş gülerek kahkaha atıyor ,
Yarı ağlıyor ,
Yarı gülüyor ,
Öyle bir sevinç işte yurduna kavuşmak .’’

Renas Tutaste

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Zingerilla xv Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Zingerilla xv şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zingerilla XV şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL