1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma
ceset kokularını temizleyen rüzgar ,
okşadı sokakları , dağları , yolları
gökyüzünden alacaklı bakıyorken tüm kuşlar
duymadı insanlar sulara akan göz yaşlarını
vardı öteki kayıp diyara Heyveron .
Sürmeli gözleri çay bahçelerinde dolanır
dağların yükseltilerinde
tulumun sesi derindere sularına karışır
sisli bir bulut karşılar Heyveron’u
ayağının altına serilircesine kayıp diyarın kokularını getirir.
Heyveron ;
’’ Ne çok benziyoruz birbirimize Tutaste
İkimizde bir noktada durmuşuz sanki
Sen Kamilet vadisinde ,
Ben Hasankeyf ’te
Avuçlarımızdan akıyor ab-ı hayat . . ’’
Tutaste ;
’’ şehrin karanlık duvarlarına asılmış
tumturaklı bir çiçek kokusunda
yürüyoruz sümela manastrında
çocukluğumuza paralel dik yokuşlu merdivenlerden
bir geçmiş zaman zafiyetiyle gözlerin dalar taa uzaklara
Taş duvarların, tuğlaların ve uzun yolların dilini koparan
Hangi zamana dokunsan
Kemiklerin ve gözlerin alev alev olur ’’
Heyveron ;
’’İleriye doğru çözüldükçe anılar
İşte bir kere daha, bir kere daha o uzun
Çıktıkça bitmeyen
Çıktıkça daralan
Umudu boğan kör merdivenler
Yeminlerine bağlı korkuları
Duvarlara nakş etmişler.
Ölü kardelenler giydirilmiş bu merdivenler
Meryem ana hüznünde ağlıyor sanki. ’’
Tutaste ;
’’Benim bir yanım Karadeniz ,
Bir yanım Kürdistan
Bir yanım Anadolu
Bir yanım İstanbul
Bu asil kentin
En işlek ve kalabalık caddesinde
Çocuğun biri mızıka çalar
Rize’de
Bir bulut düşer peşime,
Yağmur öper tenimi
İstanbulun en işlek pera caddesinde
Çıplak ayakla dans edebilirim
Aynı anda asılır kirpiğime bir ağıt
Gözyaşlarımı Dicle’ye dökebilirim
Lazca ellerinden öpe bilirim anaların
Kürtçe sarıla bilirim kadim diyara
Bir bileğim karanfil kokar
Diğeri tandır
İkiye ayrılmış bedenimin mutluluğudur
Ve hüznü de farklıdır
Dicle bulanır Fırat öfkelenir
Karadeniz dalgalarıyla dindirir acılarımı . . ’’
Renas Tutaste
5.0
100% (3)