2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1039
Okunma

"Onuruna düşkün insanlarda
imkansızlıklara yenilen masallarda
yaşanamayan her aşka
kaybedilen her sevgiliye ve mutluluğa atfen bu hikaye..."
Muhsin’di adı
Hayal meyal hatırlıyorum
Zayıf uzun boylu ve derin bakışlıydı
Çocukluğumuz aynı köyde geçmişti
Kasap Rıza’nın kızına sevdalandı
Hem de köyün en güzel kızına
Züleyha
Ahu gözlü mor menekşesi kırların sümbülü
Mütevazi gönüllü yeşil gözlü
Sevdi O’da Muhsin’i sevdayı onda gördü
O çıktımı dışarı duramazdı Muhsin yerinde
Bakamazdı kızın gözlerine
Türküler söylerdi dağlara dönüp
Utanır yüzü kızarırdı
Gün geldi
Yeminler edildi sevdalar üzerine
Ne olursa olsun
Ölümüne beklenecekti umutla
Bedenlere başka el değmeyecek
Yürekler hiç kirlenmeyecekti
Ve öylede geçip gitti yıllar
Derken askerlik götürdü Muhsin’i memleketin bir ucuna
Kasap Rıza’da verdi kızı başka köyün ağasına
Diyemedik Muhsin’e
Diyemedik dağlar yandı yürekler yandı be gardaş
Züleyha’nın yüreği ağlar gözleri kan çanağı
Deli Mehmet mektup yazmış gizlice
Koş gel hemen Züleyha’n ölüyor diye
Düğün akşamı gördüm elinde mavzer
Bastı düğünü kudurdu
Hem Kasap Rıza’yı hem de damadı vurdu
Züleyha’yı alnından öpüp usulca
Gecenin karanlığında dağların yoluna koyuldu
Nöbetini tuttu sevdasının
Teni tenine değmese de Züleyha’nın
Onurunu hiç kirletmeden bekledi
Her günü bir ömür çilede olsa görmedi
Ara sıra giderdik gizlice yanına
Ensemizde jandarma gözümüzde bir eşkiya
Dipçiğine Züleyha yazılı can dostu mavzeriyle karşılar
O’nu sorar hep gözleri ışıldardı
Hasret uçurumu dediği dağın köye bakan yamacına
Usulca yaslanıp
Kenarına koyar mavzerini bakardı Züleyha’sına
Tabakadan bir dal cigarayı yakınca
Anasını sattığımın dünyası derdi
Kan damlar eşkiyanın sevdasından
Ne yaptıysak ne dediysek kadere
Sevmedi bir türlü gülmedi yüzümüze
Geceleri ateşini görürdük bazen
Züleyha özlemle bakardı cam kenarından
Onuru olmasa koşup giderdi peşinden
Ama olmazdı olamazdı
Muhsin babasını vuran adamdı
Ya aşkı
Ya yemini
Dayanamadı garip
İki sene demenden öldü gitti biçare
Eşkıya olalı ilk defa köye indi Muhsin
Sevdasının hasreti bitmiş
Züleyha gitmişti
Hasret uçurumunun başına gömdü O’nu
Kalan yıllarında yanından hiç ayrılmadı
Zaten sonra Muhsin’ide hiç gören olmadı
Öldü dediler
Kızın yakınları birkaç kez gittiler
Elinde mavzer çamların arasında
Bir yanık türküyle bir hayalet
Hepsi Muhsin’di diye yemin ettiler
Şimdilerde
Yalçın dağlı bir sevda
Hasret uçurumunda iki ölüm
Dillerden dillere söylenen
Kimsenin gitmediği iki mezar
Sevdanın en yalın haliyle
Masumiyetin adıydı Züleyha
5.0
100% (3)