2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2018
Okunma

…çünkü ben
senden vazgeçemediğim için geçtim kendimden
yine de şair gözlüm
gidebilecek kadar özgürken
kalabilecek kadar tutuklu dizelerim
yanan yağmurlar gördüm
sen gidince hiçlik çöken kentime
fırtınaya dönen esintilerde anılar
çatılarında intihar eden kız çocukları
elleri yüzleri sen içinde
parçası olmak istemiştim hayatının
Parçalanırken zamanın bir adım gerisinde
adını senin koyduğun çocuklaraydı özlemim
melekler sofrasında şükretmekti yaradana
dudaklarında yaşlanmaktı bir ömür
kokunda yıkanmak
ve takvimler yorulana kadar aşık olmaktı
bazen ağlamaktı sana
sıkıca sarılıp hıçkıra hıçkıra
ya da bazen gözlerinin bir kenarına ilişmekti
yaramaz çocuklar gibi
“yolumuz ayrı düşlere
sen cennet ben cehennem iklimine”
olmadı değil mi beceremedik
sende dağ yamaçları kibir
bende aşılmaz bir inattı gurur
imkansızı gerçek yaparken aptallığımız
“soğuk ülkeler diyarında ölmek isterdim
yüreğim buz dilim lâl kesene kadar”
kana bulandı sözlerim
bir ince fikr-i cinayet işledim dün gece
terkettim seni
kurşunu mavzer
namlusu soğuk değildi belki de
sükut kan revan içinde
gök yırtılıp yer titrercesine duyulmadı çığlıkların
bir ben duydum bir sen ağladın
bir de
bir de sol yanımda küçük bir kız çocuğu duyuyordu
adı hala sen iken
önce gözlerin düşüyor yerlere uzun uzun
bakmaya kıyımsız eşref saatim
cehennemde üşüyorum ya rabbi yanarken aklım alev alev
sonra göz yaşların akıyor ellerime
her biri bir mızrak
her biri senden intizar sanki devrilirken boşluğa
yine de susuyorsun
beni ahınla başbaşa bırakıyorsun öyle mi
varsın bu masal da böyle olsun
böyle olsun alın yazımız
sus
artık kelimeler diyarına göç etti aşk
terkettim seni de ait olduğun yere
bir meleğin kanatları altına
5.0
100% (9)