6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2659
Okunma

On yedi Şubat.
Postacı adressiz bir mektup getirdi düşümde.
kapağını açtığımda karaya oturmuş bir gemi oldu dizlerim.
O gece sığdıramadım iki ayağımı bir yorgana.
İğnelerle dolu bir odanın ilaç kokulu sedyelerinden tut da
kan kokulu koridorlarında kim bilir hangi yaralarına dokunuyorlar
herkeslerden habersiz..
O gece kaç yaşam,kaç ölüm sığdırdım bir çağa..
Takatsiz,bitkin kaldım.. Vücudumun taşıyamadığı ayaklarıma
söz geçiremedim..dizlerime dayanarak doğruldum ve varolan tüm tedirginliklerimi
sığdırıp bir bavula yolculuklara hazır ettim kendimi..
Aynı Gece..
Düşten sonra özlediğim bir şiir gibi gelmiştin.
Acıların tazeleğinde o herkesleri kıskandıran gülümseyişin
feri kaçmış dünyanın gözlerinde ışık hüzmelerine dönüşüyordu ve
sen bunun farkında değildin belki de.
Sana bunları neden söylüyorum?.Sana bazı harfler
vereceğim seçilmişlerden.Beş adet..Birincisini kapına dik
Karanfilli zamanlar tam dayanacakken kapına,orkideler ayaklansın.
Yahut menekşeler.İkincisini saçlarına iliştir,ki denizler ıslatan
saçların yağan yağmura,doğan güneşe umut olsun
Üçüncüsünü güvertenin palarmasına mavi bir mandalla
havalandır.Üçüncü harf göğe yakın olmalı Saydamsu.
Çünkü ilk harf daima göğe yakın durmalı.
Özleyince,beklenen bekleyeni göğün adıyla fısıldar dilbalıklarına bile..
Dördüncüsü senin cebinde,beşinci harf benim cebimde
cümle kurabilmeyi becerebilene kadar tutalım.
Devam eden günler..
Bazı geceler öyle mahsun,öyle naif,öyle ay ışığısın ki.
Seni izleyince sanki uyurgezermişim ve gecenin bir yarısı
odadaki siluetine terastan bakıyorum gibi olurum.
O an kokulu kağıtlara sana dair neler neler yazılır gıyabında.
Bir yanım diren! dedikçe,diğer yanım bir çığlık gibi devirir geceyi.
Ve kutucuğu harfsiz,cümlesiz bırakmanın dayanılmaz sancısıyla
tutup yatağa atarım kendimi.Kaç zamandır duvar kenarında
uyumam bundandır..
O gece son süzüm-Bir akşamı daha kutucuğa yazamadan bitirmek!!-oldu..
-Ne okuldayken aldığım uzaklaştırmalar ne de yazarken
hakkımda açılan soruşturmalar beni iflah etmedi.
Şimdi bir anlamın gözlerinde çözülüyor isyanım.
Sonu iyi bitmemiş filmlerden de,bütün duvar yazılarından da
beni sorumlu tutsalar da sicilim bozuk kabul ediyorum
fakat aşk sicilim şeffaf tüller giydirir pencerelere-
Son gün..
Bu defa bir mektuptan çok bir özlemi,bir kötü haber ve sırasında iyi haberlerini
yazmakla geçtiysede koca bir hafta,yine de haftalık takvim saatine
sadık kaldım Saydamsu..Sana mektubu gelecek hafta iki adet olarak yazacağım..
Fakat bazı yaşadığım şeyleri kısaca da olsa alt kısıma ekliyorum..
Cengiz hocamdan bahsetmek istedim sana.Onun hayatımdaki yerinin
önemi ve yine yaşamımla ilgili pek çok şeyi kendisine borçlu olmamdan çok
geçirdiği kısa süreli rahatsızlığından sana bahsetmeden edemedim.
Güzel bir gün açan bir çiçek gibidir.
Güzel gün cumartesi’ye denk gelmişse hele
çiçekleri barındıran gül bahçesi gibidir.
Açıldıkça,koklandıkça değeri anlaşılan mektup gibidir.
Böyle düşünerek karşıladım bir Cumartesi’yi de..
Gülsüm Cengiz ’Akdenizin rengi mavi’ dediğinde kuşkusuz
Cumartesiyi düşlemiştir.Yoksa o kitabı yazacak takati
nasıl bulabilirdi ki kendinde.Elbette birde Gündoğdu’nun
güneş gören tek odayı ona vermesinden.
Gündoğdu hocamın yarım asırdan fazladır gerek çok değerli
edebi eserleri gerekse kapitalizme karşı yürüttüğü marksist felsefe
çalışmaları şu sıralar kalbini epey yormuş.
Bir kez dahi yatak yorgan hastalanmayan hatta,kimi
doğal rahatsızlıklarında bile yatağa uzanmayı reddeden
Gündoğdu,şimdi dinlenmesini tavsiye eden doktorlara
direniyor.Biliyorumki bu direniş onun ruhunda var ve
en kısa sürede güneş görmeyen odasında,dergiye
yazlarını yazarken göreceğiz kendisini.
Gündoğdu hoca politik-pratik bir filozoftur.Devrimcidir.
O Türkiye’nin hemen her şehrine,her sokağına bitmek bilmez
enerjisiyle sanat,felsefe,politika taşıyan genç bir emekçi
değerli bir aydındır.
Sevgili Gülsüm Cengiz politik şiir’in canalıcı sorusunu
yönelttiğinde Gündoğdu’ya,tereddüt etmeden ’
Yaşamı savunmalıdır şiir’ demişti.Gülsüm Cengiz aynı
düşüyle yazdı.’...Az bile çıktığına inanıyorum sesimin
az bile
ve haykırıyorum olanca gücümle
şiir yaşam içindir!
tanıklık etmelidir güne
yaşamı savunmalıdır şiir’
Tanıklık etmektir! yalnızca bu cümle içinde düşündüm
Gündoğdu hocayı.Ve tanıklık edeceği çokça şey var henüz.
Tanıklıklığın tanıklığımız ve eylemimiz olma umuduyla
sevgili Cengiz Gündoğdu..
Benim Cumartesiyle telepatik,platonik ve hatta
derin içsel bağımdan heberin yoktur sanırım.
Bunu kişisel bir mülkiyet değilde bir çeşit
arka bahçe gibi algılayacağını umarak henüz
kimseyle paylaşmayı reddettiğim bu güzelim günden
bir tutam serin rüzgar ve bir avuç güneş yolluyorum odana.
’Aşkın biz hali,Devrimin rasyonalize halidir’ telkinini
söz veremeyerek,El değmemiş Cumartesi’m de saydamsuya senin
bir hikayen ve ya seneryondan pasajlar okuyarak
arka bahçemi geniş kır’a dönüştüreceğim.
Bir Göğe baktım bir Cumartesi’ye
ne varsa sevgiye dair boca ettim başındanaşağı..
Şubat son hafta.2013
bu su bizi nereye götürecek diye düşünmeden
pavurya büklümlü bir vapura atlamak
nedensiz
koşulsuz
çıldırasıya
kuşlara umut
suya şiir
balıklara pul olup
dilimizde büyük düşlerin şarkısıyla
bu su bizi kiraz ağaçlarına götürür mü diye düşünmeden
uzatmak ellerimizi göğe
saçlarımız arkadan bağlanmış
fonda matruşka
ceplerimizde pervasız şiirler
suda suretimiz
ıslak bir kuzey gecesi süslesin çağımızı
yola çıkmazsak ne faydası olur
birilerinin beklediği devrimlerden
hadi artık terkedelim bu eski zamanları
nasılsa bir yalan uydurur uysal tenli fimler
hafif kıralım dümeni bahçe kapısından
hareket noktamız pisagor eğilimli olsun ki
ayak izlerimizin çetelesini tutamasın matematik,dil bilgisi
portakal kokuları arasından uzayalım
bu su bizi keman sesli kente götürür mü diye düşünmeden
(Gidilmesi kolay,çarpıp kapıyı çıktığın zor bir
düşü deniyorum gövdemde..Kızıl bulutların dolması neyse de
gözlerime,uzak iklimlere ıssız,sessiz ve yalnız çoğalmak
berbat bir gerçeğe dönüşüyor düşümden..
Her zamanki ses yeniden yeniden fısıldıyır kulaklarıma
Bana diyor ki çiçeklerle çocuklarla avun.
Oysa bilmiyor,göğüne yakın bir tek el değmemiş
Cumartesi’den başka bir şeyin kalmadığını..
Güneşi batıran sabırdan ha gayret diren!!
Kaşı gözü sevilesi direniş..
Gelde teğet geç şiir sevdiren hüzünlere)
5.0
100% (13)