Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Doğan Güneş
Doğan Güneş

Geleceksen Hangi Sokakta Beklemeliyim Yaz Bana (Mektup Senin,Şiir Senin,Adanmışlık Benim)

Yorum

Geleceksen Hangi Sokakta Beklemeliyim Yaz Bana (Mektup Senin,Şiir Senin,Adanmışlık Benim)

( 14 kişi )

4

Yorum

12

Beğeni

5,0

Puan

2989

Okunma

Geleceksen Hangi Sokakta Beklemeliyim Yaz Bana (Mektup Senin,Şiir Senin,Adanmışlık Benim)

Geleceksen Hangi Sokakta Beklemeliyim Yaz Bana (Mektup Senin,Şiir Senin,Adanmışlık Benim)

Biricik Sevgili Gökyüzüme..

Kazancı’ya istiklal’den transit geçiyorum..
Terastayım.Sokakları yalnızca ölgün lambalar aydınlatmıyor artık.
Nereden çıktıktıkları bellli bellirsiz bir sürü spot ışıkları yakıyorlar..
Spotlar bilimkurgu filmi gibi soğuk ve mat bir dekora dönüştürüyor semti.
Bu semtte eskiden işportacı kovalardı yasa koruyucular..
Belediyeler artık yasal birer değnekçi oldular..
Şimdilerde sokak konseri yapan sanatçıların peşine düşmüşler.Sanki
eski zamanda atlı süvariler köle devşirmeye koşturuyor.
Sana sanat ve kapitalizmi anlatmayacağım fakat yorucu bir
günün sonunda hazır havada serin rüzgarlar varken
ilkin bu semtten bahsetmek istedim..Olmadı.Gözlerimizin
içine baka baka o kadar çok şeyi yakıp yıkıyorlarki
yalnızca bir semti anlatmak çok fazla lüks gibi duruyor bu anda..
Öyle ya,ya yıkılan-yakılan insanlığımız!..


..Gelecek sayısında kapağı Akgün Akova’nın smirna’nın
Çiğli derlemeleri aydınlatacak..Ve ben Akovanın bir kitabından bahsedeceğim sana..
’Kaplumbağa Güncesi’..Hani orda diyor ya Kaplumbağa hızında yazıyorum diye,
aslında yazdıklarının nasıl da çalakalem olmadıklarından ve dehşet hummalı bir
çalışmanın farkındalığını işaret ediyor Akova..
’Uyuşuk bir kaplumbağa gündoğumunu yakalayamaz’
Yangından kurtulan su kaplumbağasına bir milyon cümle
kuruyor ya Hoban,içimden akşamın tosbahası olurmu diye
düşünüyorum..Ya da alt komşumun güzelim turuncu tosbaha
arabasında bir sabah o gün doğumunu yakalamak gibi..
Yaşar kemal’in,küçükken kırdığı kaplumbağa kabuklarının
onu ileriki yaşlarda üzüntüden hasta ettiğine üzülmeyi
bırakmam ’Kaplumbağa Güncesi’nden sonra oldu..
S.Erözçelik in orman yangınlarında kapluğaların durumuna
derin üzüntüsünden bir farkı yok..Erözçelik’in İstanbul
Smirna arası sözcük taşıyan kaplumbağaları olduğundan hiç
şüphem yok..Üstelik Smirna,Erözçelik’in Akova gibi
düşkenti bile değil..
’Bana bir oyuncak alanın çocukluk arkadaşı olurum’
Çocuk ruhlu insanlara öteden beri müthiş bir ilgim var
ve belki Akova en çok bu yüzden düşlerimin çocuk ruhlu şairi..
Senin Mutluluğun kaç kişilik?.Bana bir dahaki sefere yalnızca bunu yaz olur mu..
Senin de içinde incinmiş bir çocuk var mı?..Sokaktan getirdiği
üstü başı toz içinde,dizleri kanayan bir çocuk?..
Senin de içinde rüzgara kollarını iki yana açmış uçak yapan
bir çocuk var mı?..Senin çocukluğunda seksek var mıydı?
Akova’nın çocukluğunda topaç ve bilyeler varmış..
İnsanın büyüdükçe çocukluk oyuncaklarının artması
keşke yalnızca imgelerde kalmasa..
Dün gece büyümüş halimdeyken anımsadım..
Bana hala bir çay borcun var.Hiç gidilmemiş cafede..
Çocukken oyun dışına çıkan yanardı,büyüyünce
en çok susan..Hiç değilse kilometre levhalarına küsmeyelim diye
’Hadi sende’ edanı al öyle gel..
Biliyorsun mızıkçılık yalnızca çocuklara dairdir..

Sevgice kal Saydamsu..
Şubat 2013-

Teninde güneşler gezdirenim
Birazdan ay yürür gider
gökyüzü bohçasına doldurur yıldızları
gece susar
gemilerin kampana sesleri uzaklardan işitilir
sonra sen çıkar gelirsin
öyle sessiz,öyle derin,fakat olanca canlılığınla
kıpırdamadan boşluğa bakakalırız
orman sessizliğine geçer dünya
çıplak gece en güzel elbisesini giyer
bavullardan bahar tadında rüzgarlar çıkar gelişine
dilsiz çağlar,yasak sözler,ama hepsi
bazen surlarından ötürü bazen de
kaybetmeyi gözle alamayışımdan
söylenmeyi bekleyen sözler tekmil umut,
yazılıp silinir o kutucuğa binlerce kere
kabına sığmaz kelimeler cümlelerde

Teninde güneşler gezdirenim
O kutucuğu kadraja benzetiyorum biliyormusun
kadaraja geceleri ve uzun metrajlı düştüğünde hele,
Temmuz’unu bekleyen filmin şeritleri dönüp duruyor aklımda

Bazen sokağın yokuşu,bazı şarkıların notaları
Temmuz’un ortası,içimin koridorları hep sana çıkıyor
en çok da,denize inen yolları sana bağlıyorum,ki
adın geçsin uzak yakın limanlarda
susamış tüm şiirler
kimin bahçesine asar susuzluğunu bilirmisin
birbirlerini görmeye hazır adresler,bir de
kayıp heceler sözcüğünden kurulan cümleler

okullarda okutulan tüm kitaplar yalan
öyle olmasa
bu yeni harfler,bu sarılmalık harfler
kimin alfabesinden böyle

Teninde güneşler gezdirenim
şimdi gece olur ve ben yine
kutucuğu yapboz tahtasına dönüştürürüm mevsimlik alfabelerle
hiç değilse
bir dahaki sefere yalnızca bizi yaz olur mu..


Alfabenin cımbızıyla çıkaralım
içinden beş harfi
duru bir nehir aksın içimizin vadisinden
diğer harfler akıntıya kapılmadan geçsin karşıya
şarkılar söylesin martılar cilveli teknelere
gece en uzun eteğini giyip
bağdaş kursun göğün dizleri dibine
bir sözcüğün cebine muhtacız hala

(lehte her kes bir ağacı düşler..
benim ağacımın dalları beş harfin ontolojik hali)

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (14)

5.0

100% (14)

Geleceksen hangi sokakta beklemeliyim yaz bana (mektup senin,şiir senin,adanmışlık benim) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Geleceksen hangi sokakta beklemeliyim yaz bana (mektup senin,şiir senin,adanmışlık benim) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Geleceksen Hangi Sokakta Beklemeliyim Yaz Bana (Mektup Senin,Şiir Senin,Adanmışlık Benim) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
nargulu
nargulu, @nargulu
11.2.2013 14:25:36
5 puan verdi
süperrr..
Asiyim Asabiyim
Asiyim Asabiyim, @asiyimasabiyim
10.2.2013 23:20:08
5 puan verdi


bu şiirin cımbızla çekilip alınacak bir yerini bulamadım her cümlesi bir inci...
ne güzeldi abicim..


yüreğine şiirine selam olsun
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
9.2.2013 18:50:06
5 puan verdi
Alfabenin cımbızıyla çıkaralım
içinden beş harfi
duru bir nehir aksın içimizin vadisinden
diğer harfler akıntıya kapılmadan geçsin karşıya
şarkılar söylesin martılar cilveli teknelere
gece en uzun eteğini giyip
bağdaş kursun göğün dizleri dibine
bir sözcüğün cebine muhtacız hala

(lehte her kes bir ağacı düşler..
benim ağacımın dalları beş harfin ontolojik hali)




Güzeldi anlatım severek okudum yüreğine kalemine sağlık üstadım,
Yürek sesin hiç susmasın........
Saygılar selamlar
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
9.2.2013 13:58:33
5 puan verdi
böyle güzel bir şiire neden yorum yapılmaz anlamıyorum.
samimiyeti olan ve beğendirme arzusuyla değil de hissedilerek yazıldığı her halinden belli olan şiire ve hikayesine bayıldım ben., imgelere boğulmamış ya da zoraki imgelerle bozulmamış olması beğenimdeki en büyük etken.
bir kitabın sayfaları arasına daldım ve oradayım hala.
üstelik elimde çok sevdiğim bir kitap varken.
sanırım burada biraz daha takılacağım:)

teşekkürler şair katıksız sevgi akan kaleminizi bizimle paylaştığınız için.
hep yazın, hatta daha sık yazın ve gökyüzünüz eksik olmasın üzerinizden.
tebriğim
saygımla.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL