11
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
4555
Okunma

’bazı sözler bir kitabın içinde unutulan ayraç
bazı yağmurlar daha sessiz düşer yeryüzüne
bazı oyunlar ne yazarsan yaz en çok kendine trajik
bazı eylemler en çok kendi muhbirini yaratır
bazı alkışlar yalnızca sahnede olduğun içindir
bazı şehirler kocaman hüzünler biriktirir kumbaralarda
Bazı düşler sırf sen varsın diye içinde,ölesiye tutunmak mavi göğe’..
ve hiç bir şeye benzemiyor
kimi pencerelerden görüş alanına yansıyan
sokaklar
deniz
ve
gökyüzü
duvar kenarında yatacağım bu gece
nasılsa
yazdığım her harf
suretine dönüşüyor
eylül en çok hangi şehre yakışır?
orada dökmeliyim yapraklarımı birer ikişer
ve sen!
ne denirki böyle bir gecede sana
elerini aç
ellerine dökeyim içimi
ellerim şimdi gitmenin zor hailini boyayacak şehrin duvarlarına
iklimlerim kilometre levhalarında suya karışıyor
sarı yazlar büyütmekten vazgeçiyorum arka bahçemde
Bu hayra yorduğum kaçıncı düş
hiç bir şey olamadık/seninle
yalnızca bu gece
yalnızca bir kere
içim ol
sözcüklerimi uzun uzun dökeyim içime
sessiz şiir oynayalım gerekirse
yalnızca bir kere
içim ol
gelirken bir tek gözlerin ve
rüzgarlı saçların olsun yanında
uçurtmalar benden
içimin büyümeyen mercanlarıyla
sokak kedilerinin güvenine sığınıyor titreşimlerim
hangi şiir yalan söylemeyi becerebilir ki?
susma
içimde hiç solmayan iğde ağacına dök
baştan aşağıya
dünyanın tüm hüzünlerini
’Ajanslardan alt yazı geçtiler az evel
sana yazdıklarım yasadışı bir aşk’ı çağrıştırmış
adresimi deşifre ettim
birazdan gelirler’..
5.0
100% (15)