13
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1605
Okunma
ayarı bozuldu kalbimdeki dik açının
ondandır yağmur sonrası eş kenar çukurlarım
ağır aksak yol bulurken gönlümün düzlemi
ne çamurlar bulaştı izi kaldı
suyu çekilince toprağın
kirlendi iz düşümündeki anılarım
iki cihan arası
sahilime akan fosseptiklerden
kirli çamurlar taşıdım paspasıma bilmeden
ve
hesapsız sevmelerin mahreminde gizlendim yıllarca
açık verdi cari hesaplarım, vadesiz
daha doğarken vergisini vermedik mi hayatın ?
ipotek koymayınız
ki
idam sehpası kuruldu dört bir duvarımıza
bundandır yargısız infazlarınız.
boynuma esaretin kemendini taktıklarında
baharı yeşermemişti kısrak dağların
babamın yeni yetme bıyıkları kader korunaksız
bilerek içtiğim anasonu bozuk mutluluğun
kardelen çiçeklerinde kuruttular yüreğimi mevsim/siz göçünde
divanesiyken kışına/son baharına bir de; azgın sularına
yine de
boynu büküktü menekşenin, lalenin sümbülün
bir de
delişen bakışlı h/ûma kuşunun
bırakın beni
yıkanırken güneşin yangın yerinde
ergen aşk mevsiminde bölünerek çoğalayım
tuvalimde çizdiğim maviden toprağım
imamesi yitik yaşadığımdan beri bu başım
etek böceklerine takılı kaldı hep ayaklarım
hani
kırık olsa kolum bacağım,
oynar diyeceğim dört bir yanım
doksan dokuz “lâhavle” çekerek yürüyorum şimdilerde
isyanım kendime değil sakın yanlış anlamayın
bilirim genetiği noksandır kromozomların
yaratanın kutsanmışken cennetinde
eksik etek koydular diğer adım….
Ümmü AŞCI
(ÜMA)
5.0
100% (13)