I.


Yedi yaprak
Ve üç kuş kanadı saydım yüzünde
Elleri
Nemli acem toprağı kokuyordu.
Hanidir leş kargalarının sesiyle uyanmış
Günde yarım saat güneş gören soğuk
Yapayalnız delta ağızları gibi
Yanıma sığındı.

(O’nu terk edip sıcak ülkelere gidebilir misin?
Ey göç etmemiş erkek ispinoz!
Seni hiç unutmadım
Yelkovan kuşları sürüsüne el sallayıp
Günlerce ağlamıştın.
Ey dişi ispinoz!
Üşüyen kanatlarını öpmek
Yine bana mı düştü?)



II.

Bir gecede tam dokuz rüya gördüm.
Hepsinden O’nu özleyerek uyandım.
Tebriz’e doğru koştum.
Dua ettim.
Allah’ım dedim lütfen
Bir rüya daha...



III.

O sıcak bir ülkenin meridyeninde
Evini arıyordu
Buna bir tek ben inandım.
Bembeyaz bir martı sesi duysa
Bir menekşe kokusu
Cam kenarında bekleyen çocuğum!
Diye bağırırdı
Ne olur
Dua harflerinden bir iz bırak bana !



IV.

Küçükken bir gün
Dünya haritasında parmağımı gezdirerek
Belki buralardadır demiştim.
Evdeki herkes ağlamıştı.


Ölüm
Atlaslarda titreyen çocuk elidir.







kıyıdaki adam
mart 2012 beykoz