6
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1265
Okunma

vurucu tim akşamın hüznü, geceye
dört duvar arası sancılar depreşir, şakağımda
saçlarımda, isyanlar sallanır
yüreğin tomurcuğuna.
solma zamanlarıdır tan ışıklarına kadar
çünkü kabuk değiştirir z/amanlar.
günün ilk ışıklarında
başlar keşmekeşin yakıcı gün/eşi
kaçmak ister gözlerim
kamaşır iğretiliğinden
sığınır bir l/imana,
aman ne ala,
vardır dalga kıranlar.
kah kaçar bir koya
k/ah kulaç atar yalnızlığa
sırtında bir fırtına iliklerine zulmeden
kurtulma zamanıdır ilk karaya varmadan
saçlar darmadağın nefes nefese bir bohem
kaçar paslı makasın izi yüreğinin
delici muhaberesinden
harbiden vurulan mazbata
tarihi addeden masaldır aşk
bu yüzden kabuk değiştirir zamanlar.
kaytarma zamanıdır aşk
d/ilinden anlamayan yüreğe
vur dünyasına abalının
dili pabuçtur eli sopalının
ne şişe dibinde düştür yaşanılan
kırık kadehlerin korkusu
mey midir içilen
saklı zamanların kustuğu
breh breh!
elleri cebinde dünyanın
çıkar merdivenleri üçer beşer
tersine d/önse değişir mi gerçekler.
s/at anasını!
kes saçlarına yapışan
utangaç yalnızlığın kederini
çayırlarda ot da yeşerir menekşede
kokla gülün en asudesini.
işte!
b/öyle bir andır y/apışan
kirli çamurlar
kuruması gerekir
düşmesi için yakamızdan
pul kadar yoktur belki değeri
kahrettiğimiz günlerin zehri
hep akıtırız
güzelim dünyayı görmeden
kör kuyuda çırpınan
yılanın yavrusu akrep’i
kuyruğundan yakalama v/akti
kabuk değiştirir zamanlar…
5.0
100% (5)