9
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1758
Okunma

/hain bir maske çiziyorum güneşin yüzüne,
güldüğünde; gören, soytarı sansın…/!
esmer gecelerde;
yıldız toplayan eteklerini savurur ateşböceği,
sallanır titreyen dizleri, yorgun ayakları
şafak aşk kırmızısı dudaklarını değdirdiğinde,
evrenin soğuk teni
aşk tutulması yaşar bedeni
ölüm uykusunda esnerken seher yeli
çiğ tanesi dökülür kurak yarınlara
ansızın açar uykulu gözlerini toprak ana
bir kucak sevgi toplar gün kızılı yanaklarından..
yeni bir güne kanat açarken minik kelebek
gelincikler halay tutar kırda bayırda
köstebek göz kırpar ıslak toprağa
sığ karanlığa pençesini süren güneş
yırtar zulmünü hücresinden
dil kanatır hırsından ateş !
ırmaklar dörtnala koşarken engin ummana
daha bir işveli salınır gerdanı
kıyıları şehvete susamış kayalıkları
çırpınır kara-denizin asi küheylanı
yalar da yalar…!
güneşin doyumsuz dudaklarını.
ve sarmaş dolaş koklaşırken
aşkın ıssız vadisinde
mutluğun resmini doldurur karıncalar heybesine
sarı başaklar utangaç bıyık altı gülüşlerde
şehla bakışlarla sarhoş olmuş güneş
aydınlığa döl tutmuş gecenin
// Yangınları bitmeyen, üşümeler de doğar şafak...! //
ÜMMÜ AŞCI
5.0
100% (11)