//Mayın döşeli yüreğim çapraz ateş kuşatmasındayken
Mevsimlerin hükmü yoktur,yangınlardayım dem be dem//


Üşür kentler avuçlarımda.
Canhıraş ünlemlerim
Islak saçlarına değerken zamanın
Soluklarımın buğusunda
Her sabah
Gül yapraklarına
İner çiy damlası.
Daha goncayken
Usulca düşer toprağa.

Her elveda
B/aşka merhabaya gebeyken
Sancılı doğumlar taşır heybesinde.
Bazen soğuk yalnızlıklar çarpar dudaklarıma
Bazen de alevden bir ıslık...

Kavmimden miras kalan
Marazi hayatların gölgeleri
İliklenir yakama.

İfşa edilmiş yaralarımı
S/aklamaya çalıştıkça;
Yamalı cüzzamlarım
İrin lekeleriyle
Dökülür ortalığa.

Müebbet hükümlüyüm
Acı(n)dan yana.
Kaçak tütünleri değil
Tuzlu gözyaşlarımı
Basarım yaralarıma.

Her gece eşkiyalar basar şehrimi.
İstila edilir gözbebeklerim.
Yokluğun ağıt olur dudaklarımda.
Sürgünler başlar ruhumda.

Sınır boylarında boy veren özgürlük çiçekleri
Vurulur bir seher vakti.
Derin bir uğultu başlar dağlarda.
Donar zaman
Pusar ölüm
Uza(nı)r boylu boyunca zulüm
Ç/ağlar Dicle.

Ah, nemli kirpiklerinde cemreleri saklayan kadın!
Nerde bir serçe vurulsa
Bir sağanak başlar yüreğimde.
Derin bir titreme tutar.
Sızar çatlaklarımdan
Ar damarı çatlamış
Kahpe gülüşler.

Bu minval üzereyken
Adına yaşam dedikleri
Giyotin tadındaki sürgün.
Kursağımda birikenleri
Kusarım zaman zaman.

Panzehirim olur
Gamzende biriktirdiğim baharlar.
Bir de
Kelepçe şıkırtılarında olsa bile
Adın düşmez dilimden.
Islık ıslık çoğalırsın.

Ve
Ay utanır
Gecenin rahmine
Gözlerin düşünce;
İnceden inceye yağar yağmur
Sen kokar toprak.

Necat USLU


Şiirime ses/nefes olan yüreği deniz dost Faruk CİVELEK’e teşekkürlerimi sunuyorum.EyvALLAH