2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2268
Okunma

Her sevda zehrini heybesinde taşır.
Hasret çanları çalınca
Karışır mevsimler,
Küfürler zakkum olup soluklara bulaşır.
Henüz sayısız katmanlı cehennemlerin
Cayır cayır yakacak tümcelerini
Çiğner durur,
Çatlaklarımdan sızan ifritlerim.
S/usuma gömülen ölü(m)ler
Hortlayacak bir zifir vakti
Ansızın
Ve gökten
Ağzıma düşecek,
Lime lime olmuş dilim.
Artık o masum çocuk değilim.
Ağzımın kuruluğu
Yüreğimde döllenen sözcüklerin
Boğumlarına takılmasındandır
Boğazımın.
Sensizlik fitili tutuşturunca
En savunmasız yanımı
Bir gece vakti…
Nükseden marazi nöbetlerim
Hücrelerime şırıngalanan yokluğunla
Hapseder ateşten bir çemberde.
Sertâser yanar zerrelerim
Ben bu z/amansız istilalara hazır değilim.
Nice depremler,
Riyâlar,
Kancık vurgunlar gördüm de
Boynumu bükmedim.
Alışmaya çalışsam da yokluğuna
Siluetin ya g/özümde,
Ya göğ(s)ümde…
Yıkılıyor, birer birer
Kumdan kalelerim.
Ve sen
-Kâlû-belâdan bu yana-
Adı nabzımda atan sevdiğim
-Bu yangın bir ömür sürecek biliyorum-
Âyet âyet işlense de ruhuma
Bu çekilmez sürgün
Sen dedim,
Senden dedim,
Yokluğunda varlığını ilmek ilmek işledim.
Tandır ekmeğine katık ettiğim
Gözyaşlarım
-Ve dahi-
Parmak uçlarımı tutuşturan
Kaçak cıgaram
Şahit ki
Seni diledim.
Hep sana
Hep seni
Hep…
Necat USLU
5.0
100% (11)