3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
971
Okunma
ruha yenilgi aklın nur’unda şeytanlığım katılaştıkça damarlarımda
yalnızlığın ayazlarında aklım sevapları boğdu
nasıl anlatsam çıldırdıkça bulutlar ayrılığa
göç edildiğim yere küskün güneşler
çoğalıyorum sonsuza işlenen aşkla depremlere
bilirim gece oturduğunda yüreğime
dağ günahlarda ay doğrulur gözlerime
titreyen avuçlarda göz kırpar düşlerin tortusu
vücudum kusarken pıhtı pıhtı kan intiharları kuşandı yollar
suretim yara gibi büyüdü zamanın ensesinde
düşün ki ardından Ağustosunu bırakan rüzgar bile sustu
geciken kör ışıklar yetmedi sevdayı anlatmaya
bırak sokulmalar eksin kalsın tenimde ey ömrüm
acının ağzı esnedikçe gündüzlerim dudaklarında sarkar
gündüzlerin sesi hoyrat
gündüzlerin sesi hüzün
terledikçe yıllar düşüyorum yorgun bir anka’nın kanatlarından
vurulsun köpüren dalgaların fırtınasına başım ne olacak
gidişlere ağardı kent
örtüldü kara perdeler baharın üzerine
yalnızlığın elleriyle kıyılara çekildim
sular yoruldu gövdemi resmetmekten doruklara
bütün uçurumlar seyredince korkuya çalınan anılarım üşüdü
oy dedikçe türküler kırıldı
ben iklimlerin koynunda kaybolan ateş
sessizliğin kimsesiz cennetinde şükreden sabrım
bir anka’nın yorgun kanatlarında öldüğümü
neden söylemediniz
hangi sabahlara değişerek demlendi kaderim
uykularımda benimle uyuyanlar neredesiniz
sular ne zaman bozdu alınyazımı söyleyin feryadlar
eyvah unutulmuş saatlerden beyaza kir düştü
bir yara daha büyüdü uğultularla fakir güne
hani melekler siyah yollardan adımı taşıyacaktı
buz kesildi beni bilmeyen aydınlık
buğulu camların ardında bıçaklandı duygularım ah
deli bir şiirin bükülüşü düşlerim
ki heceleri hep bana doğrulan
sus dilim alıp gitse durgunluğumu ahrete
şafaklara böyle yalpalanmayacak sızım
bitecek yeni bir sonbahara
fani ömrüm
5.0
100% (6)