3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1343
Okunma
aynaların sarı bakmayan yüzüne gömsen an’larımı
gün tutulur mu çocukların avuçlarında
kent ki bıçak yalnızlığıyla gülleri kurutur
sabah çığlıklarına düşleri diriltsem
derin uçurum olur ellerinde maviyle bakan sokaklar
taşlara vuran denizler yaralandıkça
lal olur ısmarlanan mutluluklar
rüzgarın soluğunda öksüzüm
tenimde yoksul sırtlar
giderek mora çalan aklım
dudaklarımda geceyi ısıtır
yağmurlar boğdukça adreslerimi
maske taşıyan anılardır selamlarım
ayazlar da yüzünü kusar acının
intiharlar giyinirim
durur ayışığına yüreğim
dalgın tarih sessizliğim
gözlerime silkelenen kalabalıkta kaç çeşit ölüm buldum
kimi görsem güneşi konuşmaz sözleri
dallarında hüzzam bir türkü
ayrlığı yazar defterime
ruhum saklar mı
göçmen bir çiçeği alnıma
5.0
100% (12)