17
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1642
Okunma
ben yokluğunda
çokluğumla cebelleşirken…
yine şiirler ısmarladım yüreğime
soğuk kaldırımlar değdi tenime
rüyalar geceyle eğleşirken…
yetimliğim bir parçayla sıralı
sarı safran damalı bir sanduka içine kilitlemiştim
kırık tümcelerin sızlayan yetimliğini
fırladı iskarpinimden yine zonklayan acılarım
ucu delik parmaklarım fırlıyor dışarı
her ayak izimde bir masum yürek eli değiyor
kamburu çıkmış enseme
bu nasıl bir diyettir ödenen
?
hasır şapka içine mi tünemişti annem
ruhsal frekansların enerji haritası kırık evrenin
alfa-beta dalgasında kaybolan aşk kırıntısı mıyım ki ben
ellerim yine cebimde
huysuz karanlıklara söz geçirmekle meşgulken yüreğim
dilim ise;
muamma kendi lehçesinden
uzak kaldırımlara değdi kirpiğimde ki anemon çiçeği
bir küçük kızın saçlarından dökülen
yine!
yerle yeksanım...
yüreğimde bir hançer, kırk yerinden yaralı
dünya başıma zindan kepenklerini, indirmişken
sıcak bir kucağı özler bedenim
-ha uyudu/ ha uyuyacak utancımdan gözlerim
aha...şurada!
kader yortusu ta… ezelden karalı
-
bizler hep alafrangalı
-egosal kimliğin baskın kralları…
//güya esirgeriz mazlumu
günah çıkartan ruhumuzu//
diyetini ödedim/ nemasında kilitlendim
takside bağladım yetimliğimi...
.
düşme çocuk dudağımın mahzun kıvrımına
mintanım yensiz, ciğerim karalı
yüreğim bin parçayla y/amalı
borçluyum!…
5.0
100% (14)