1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1356
Okunma
Yaşıyorsa her şehir büyür
Ayaklarından asılan adamların
Kanlarında bozguna uğramış sokaklarla
Beraber…
Bu şehirde
Gezinen gölgelerin parmak izlerinde
Sabahlanır çoğu zaman…
Ağaçların gölgelerinden hayatı
Kesen yapakların kaçtığı
Rüzgarlar doğar ve en
Bilindik resimlerin içinden en korkunç
Adamlar çıkacak gibi gözler
Topaç misalidir…
Sabah şehirler karışır…
Ona ulaşacak kadar mı sevilir
Yoksa ona varana kadar
Her şey sevilir miydi?
Yol başlarındaki her köşeye değmiyor
Ellerin
Sen sadece orada beklememi
İstiyorsun…
Bir ecelin ellerine sürerek beni…
Saatler sana benzeyemeye başladığında
İçimde hep bir akrep zehir’i
Ve bal arısı kıvamındaki tadın
Her bir ihanet sana daha çok benziyor…
Artık…
Kavuşunca akreple yelkovan…
Sesler kısılır mıydı?
Ardından boyumun yettiği kadar bağırarak
Yoksa
Sessizleşince mi unuturdu isimler
Yoksa unutmak mıdır sessizleşerek
Ölmek…
Hangi şekliydi aşkın
Uzaktan
Hayalinle sarılarak ölmek…
Ne zaman açılsak
Masmavi bir denizin en adam olan
İçli yanına
Deniz zaten mısra mısra sen kokar
Ufuk sen
Küreklerde adın
Bir masa alnının kıvrımlarından söktüğümüz
Örtünün altında sakladığımız
Sensizliğe kalkan kadehlerde boğulmamız
Bundandır hep…
Bir kalemin yanına koyulan silgi gibi
Bir iz bırakarak hayatın
En ip asmaca yanında
Birden harfleri silerek yeniden başlatıyordun
Ellerin a ş k gibiydi
Tahmini kolay yaşaması zor…
Herkes ölüyor muydu kalp eksikliğinden
Yoksa yetmediğinden mi?
Sıkışıyordu
Bir dilim ekmek kıvamında a y r ı l ı k l a r…
Yoksa zorlamı sıkılaştırıyorduk
Hava kaçmasın diye acılı yanlarımıza…
Kaça kadar sayabiliyorsan
Aşıktın yoksa ilkokul sıralarındaki
Çarpım tablolarından mı çıkartmak gerekiyordu
Gittiğinde geçen yılların
Beyazlatabildiği saçlarını…
Herkesin renkli boyasından çıkan yüzlerin
Bir arada toplanarak sanatsal olmasında mıydı?
Aşkı ifade eden adamlar…
Yoksa
Adamlıktan çıkana kadar sevenler miydi?
Aşık dediğimiz insanlar…
Her kitabın son satırında yazılı
Bitti gibi aslında bitmediğini bilmek değil miydi?
A ş k lar…
Yoksa bir Don Kişot cesaretinde
Yel değirmenleriyle savaşarak
Yaşamak mıydı?...
Yüzsüz resimlere ağlayarak
Hala burada diye aldanmalar…
Sözlerin ve yeminlerin arasına karıştığı
Dudakların aşklaştığı
Anlarda mıydı?
Kavuşmalar…
Yoksa
Sadece a y r ı l ı r k e n m i buluşuyordu
Veda etmek için gözler…
Ağlamakla yağmurun altında
Sen giyinmemiş bir bedenin ölürcesine
Islanması arasındaki fark neydi…
Neydi a ş k ın yedi bulunmazı
Gülümsediğimiz bir resimde…
Neden her yolun barikatlarından
Uçurum manzarasına bakmak için
Ölmeyi öğrendiğimizden
Beri kavuşamaz oldu eller…
Yüreğin en güzel süsü
Ellerinle dokuduğun
Parmaklarımızın işlenmesi değil miydi?
Ne kadar uzaktı ufuk
Senin kanlı gözlerinde…
Neden sana ulaşmak
Bu kadar zordu
Adresi kayıp yokuş yukarı
Çıkılan
Örülü saçlarında oturma alışkanlığın…
Nasıl sevseydim seni
Bırakıp gitmezdin ellerimi…
Yeniden gelsen keserim
Bileklerimden ellerimi…
(Se)
5.0
100% (2)