Sevgili Aysu’ya ( lacivertiğnedenlik ) en içten teşekkür ve sevgimle...
oyy Naze! bir taş gelir bağrıma oturur şimdi ve kalkmak bilmez misafir olduğu derviş gezmesinden...
ve çocuklar! o gül yüzlü çocuklarımız en son ne zaman içi gülmüştü göz bebeklerinin? ne zaman uçurtmalarının kuyruğundan asılıp maviyle hasret giderir gibi kucaklaşmışlardı? gökkuşağının hangi rengiyle hangi mevsimde en son ıslanmışlardı?
oyun sandılar hepsini şimşekler çakıp dururken kara bulutların yağmurlu sahnesini saklambaç bildiler üstünde zıplayıp dururken hüznün sobeleyen ıslak yüzünü...
oyy Naze! kriteri ölçümsüz çığlık olur depremimiz gürültülü geldiği gibi de hasarlı kalkar öfkemiz belki çekilir ayak altından hırçın dalgalarımız ama ağır olur altında kalacağımız enkazımız
hangi kayaya çarptık ki biz? hangi parçasında dağıldı bu yüzümüz? oysa kavga bildik med-cezirli yaşamayı ve toprağın çatlayan göbeğine ayaklarımızla sağlam basmayı direnmek dedik adına umuda selam duran şu kardelenleri and içtik! ölüm var dönmek yok s/özümüzden Naze!
ahh şu topuğuna b/astığım ucuza s/attığım şehir! demedim mi sana bizi bitirir yıkılır üzerimize ruhsuzların leşi parça parça yayılır kokusu içimize içten içe bizi yiyip kemirir!
oyy Naze! anladım ki anlaşılmak zor! anlatabilmek derdini dağa taşa suya havaya
insan bildiğim taptığım kılıfına sığmayan suratına tükürdüğüm şu şeytana!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
oyy Naze! bir taş gelir bağrıma oturur şimdi ve kalkmak bilmez misafir olduğu derviş gezmesinden...
Öncelikle Merhaba !... Şiirin ilk kısmını kopyaladım çünkü bir soru ile başlayacağım bakalım cevabı bulabilecekmisiniz...
İnsanın yüreği nerde dir ? Evet biliyormusunuz nerde sol yanımızdamı yoksa sağ mı yoksa perişanca diz çöken gururumuzun avuç içlerindemi yok yok değil .. Ben söyleyeyim insanın yüreği miğdesinin hemen üzerinde ki boşluktadır saçma mı dediniz öylemi duydum ... Hemen açıklığa kavuşturalım ki şiirin ilk kısmınıda teyit etmiş olalım hep beraber Buyrun !...
Evet yürek miğdenin üzerindeki karın boşluğundadır . Nedeni şu ki üzüldüğümüzde , sıkıntıya kapıldığımızda heycanlandığımızda ve diğer hal ve durumlarda miğdemizin hemen üzerine yumruk büyüklüğünde adı halen halk arasında açıklanamasada bir kütle oturuyor ,ve insanın sanki canı çıkacak gibi , o an derin bir nefesin eşiğinde uyanıyorsun ama nafile Dilden dökülen OFFF 'un haddi hesabı yok bir türlü geçmek bilmiyor ... işte duyguları yaşadığımız zaman ordaki boşluk yönlendiriyor bizi...
Şiire döndüğümüzde duygunun misafir olduğu yeri öğrenmiş olduk diyorum ve ...
ve çocuklar! o gül yüzlü çocuklarımız en son ne zaman içi gülmüştü göz bebeklerinin? ne zaman uçurtmalarının kuyruğundan asılıp maviyle hasret giderir gibi kucaklaşmışlardı? gökkuşağının hangi rengiyle hangi mevsimde en son ıslanmışlardı?
.../ Unutulan mutlu yaşam kırlangıç misali düşmüş dağ yamaçarından (yürekten, gözden , hayalden) ve yağmur sonrası gökyüzüne nikahlanan allı pullu renkleri ile bir duvak edasında ki gökkuşağının ağıtlarının kokusu ilişir ürkek bakışlı çocuğun gözlerine ... Sahi mutluluk yılın kaçınçı ayı , Eğer öyle bir ay yoksa ''yaralım'' bütün takvimlerin hüzünlü yanlarını kör dilin faili meçhûl intiharlarında , Sonrada hiç gelmeyecek olan mutluluğun gazabına uğramadan içimizdeki çocuğu kahır deninden alı koymadan kaçalım ... Ne dersiniz .. kaçmaya kaçalımda daha böyle şiir yazdıktan sonra keskin kalem'' yaralım'' biz ancak okuyucu olarak bu sayfanın dışına kaçarız bi kaç gün sonrada meraktan tekrar soluklanmak için geliriz :)))
Neyse ben işime bakayım daha fazla boş teneke misali ses çıkarmadan :) bu arada şaka olarak yazdım bunları yahu boş teneke olmaktansa içime biri benzin doldursada yaksa daha iyi olur en azından insan denilen şeytana papuçu ters giydiren deveyi yardan atlatan vicdansız kişilerden kurtulmuş olurum diyecektim ki şiirin sonuna gelmişiz. :)
insan bildiğim taptığım kılıfına sığmayan suratına tükürdüğüm şu şeytana!
.../ insan oğlu çiğ süt içmiştir ne yapacağı belli olmaz , ki zaten şiirin genelinde tökezleyen bir yaşamın en büyük nedeni vicdansız bir kişiliğin sayesinde olduğu anlaşılıyor...
Yüreğin ve kalemine diyecek söz bulamadım sevgili şaire , belki boş konuştum belki dolu ben bilmem orasını yazan sizsiniz okuyan benim ... Nacizene beynimi tusunamiye uğratan dilimi kekeme yapan sesimi çatallaştıran şiirinizin bana hissettirdiklerini yazdım ...
Okumaktan sıkıldınız biliyor . Tamam Tamam sustum gidiyorum
Muhteşem bir eser, böceğide haketmiş tüm içtenliğimle bende yanına kurdela bırakıyorum Meralim, su gibi akıcı ve doyumsuzdu hele final muhteşemdi kutlarımmmm....
oyy Naze! anladım ki anlaşılmak zor! anlatabilmek derdini dağa taşa suya havaya
insan bildiğim taptığım kılıfına sığmayan suratına tükürdüğüm şu şeytana!KURGU MUHTEŞEM ATILMIŞ ARKASINDAN BENZETMELERİN MUHTEŞEMLİĞİ VAR ANLAM TAM DEMİNDE SONUÇ AĞIR BİR TOP OLMUŞ KUTLUYORUM SEVGİLERLE...
taş kaldırımlarda gözlerimiz ıslak mendillerde uçan balonlarda izbe köşelerde sokak aralarında köprü altlarında ve sigortasız çalıştırılan minik ellerde masum yüreklerde onların kimsesiyiz aysu'lar meral'ler ve diğer yüreği çocuklardan geçen arkadaşlar kapımızdaki ay ışıkları için and olsun ki . .
.
ne güzel şiir / su gibi yalın aynen çocuklar gibi yüreğin
Cansın Aysu'm var mı ötesi?.. ve seni alıp içime koyasım geliyor hep...
o çocuk yüreğini sakın üşütmeyesin...sen de bilirsin isterler ki saçları okşansın tel tel ve gülücükler saçılsın, öpücükler konulsun unutulan ve solan yüzlerine...başını yaslamak isterler huzur bulacakları omzunun hizasına...
ve Naze kollarını açık tut hep yavrularımıza...sar sarmala kendine...güvenli sımsıcak bedenini yorgan et açıkta kalan bedenlerine...
Cansın Aysu'm var mı ötesi?.. ve seni alıp içime koyasım geliyor hep...
o çocuk yüreğini sakın üşütmeyesin...sen de bilirsin isterler ki saçları okşansın tel tel ve gülücükler saçılsın, öpücükler konulsun unutulan ve solan yüzlerine...başını yaslamak isterler huzur bulacakları omzunun hizasına...
ve Naze kollarını açık tut hep yavrularımıza...sar sarmala kendine...güvenli sımsıcak bedenini yorgan et açıkta kalan bedenlerine...
ahh şu topuğuna b/astığım ucuza s/attığım şehir! demedim mi sana bizi bitirir yıkılır üzerimize ruhsuzların leşi parça parça yayılır kokusu içimize ve içten içe bizi yiyip kemirir!
Tebrik ediyorum. Çok güzel bir şiirdi. Saygı ve selamlarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.