12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3439
Okunma

‘kimi başında taçla doğar, kimi elinde kılıçla; ben kalemle doğmuşum. insanlar kıyıcıydılar, kitaplara kaçtım.’ Cemil Meriç
çölde gülüm mehlikâ susuzluğu izleyen
bûse bûse düşüne girip döküleceğim
mehlikâ aşkta külüm mehtabımı gizleyen
bu gece de koynuna sözle sokulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
gökyüzünde turnalar yolundan şaşmış sersem
aşkın pul kanadında sırtında perçem perçem
mehlikâm gül yaprağım karanfilimde şebnem
bilirim bu gece de benden kovulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
beyhûde mevsimlerim ne yazdır ne zemheri
bir zeytin ateşinde tutuştuğumdan beri
âh mehlikâm köz üşür buz sende yangın yeri
geçiyorum kendimden tel tel soyulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
yosma yollar utandı selvi söğüt boyunca
teşhirde bengisular soğuk pınar suyunca
koşarım senden sana ıtrî sesi duyunca
adresim kaybolursa kimden sorulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
bir hüznün kan damlası kaderimden kalan kin
söyle kolay olur mu değişmek sâkin sâkin
mehlikâm kardelenim bu hıncı çekmem lâkin
senden başka bir seni nereden bulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
mehlikâ sakınırım ruhundaki ferinden
kör bir göz dönse sana ürperirim derinden
utandığım içindir o güzel gözlerinden
sen uyurken kahrına usulca dolacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
kuytularda bilendim gamsız nefes mestine
çarmıha gerdim beni kara hazan restine
pas tutmaz ecel olur azrail’in kastına
ne şundan ne de bundan huydan durulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
ötesi bir feryâttır ‘halden mâziye sığın’
bırakmaz arsız kabûs korkular yığın yığın
deme ‘kimseler duymaz boşadır bu çığlığın’
dile gelsin gözyaşın dilden vurulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
çay demi üzerime örtülmekte son perde
kedere mi uzandın yoksa kondun mu derde
ıslak çam gölgesinin kuruduğu o yerde
çalı yalnızlığından nefsimi yolacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
titrek istikbâlimin çıkmaz sokağı telâş
dökülür rezil hüsrân ruhuma yavaş yavaş
âcizliği resmeder kalbimden bir damla yaş
çekip de gidersen sen kiminle güleceğim
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
zebâniler görürüm ihsan ardı peşinde
üfle bana cenneti erirken ateşinde
hûri gibi usulca taşı beni düşünde
densiz hayat kasırga hepten savrulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
kan tutar kaçık aklı çakar şimşek ard arda
gün gelir yarasalar ışığına dalar da
gün yüze secde olur nice kardelen karda
söze gelmez hasretin gayzda boğulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
vâdiden şâhikaya kanat açıp dağına
laçin olur ağarım başak başak ağına
dokunsa volkan patlar dudağım dudağına
dünyanın merkezine inip kavrulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
meşk ederler gecede mezarlarda böcekler
sen giderken mehlikâm seyre dalar köçekler
bülbül güle küser de mahvolmaz mı çiçekler
şafak vakti geçiyor gülmezsen solacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
nice dağlar yüklendi ferhat’ın gürz beline
asıldı kızgın çöller leylâ’nın sır eline
aslı lale toplasın düşüp kerem seline
masallar yetim sende ankalar çalacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
buğulu hatırânda doru hazlar fırtına
birden şaklar hâyâdan boran-tipi sırtına
çatlaya pekçe tenim damarlarım yırtına
bir huzurun ardında kalben yorulacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
okyanuslar kurudu yakamozlar ıslandı
gemiler son dalgada ardın sıra paslandı
başı dumanlı dağlar ovalara yaslandı
serinlerken bu âlem çöllere dalacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
eğdi yaman çınarlar salkım saçak dalları
çift belikli gelinler çekti kara şalları
bebekler beşiğinden düşürürken alları
ömrün son dem hârına ağıtlar salacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
gökçe tahtlar gönülde uğurlarken geceyi
ikrâmdır söz ilmine döker aşkın heceyi
endâmının sırrında parlayan bilmeceyi
aklım şaşar bilemem biçâre kalacağım
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
sabahı kucakladın yine gün mü doğuyor
nûr-u cemâlin aşkla geceyi mi boğuyor
bu ne hâldir mehlikâm kor bedenim soğuyor
mehlikâm korkuyorum güneşsiz öleceğim
âh can sızım mehlikâm sende yok olacağım!
26 Ağustos 2004 // T A R S U S
hakan ilhan kurt
5.0
100% (5)