1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2321
Okunma

’Derviş’ten hâl mıdır bu, Âdâba dal mıdır bu; Kılıcı çekip gelmiş, Ağı mı, bal mıdır bu?’
Serildi ay gibi âşkın çuhası,
Gecenin göğsünde şemi göründü.
Yıkıp da uzleti işbu dahası,
Hemi sesi geldi, hemi göründü.
Dedi, buyruk insin, dağlar buluşur;
Çiçekler kokuşur, kurt kuş soluşur.
Nefşelede bağlar nice doluşur?
Bir lâhza sefâda cemi göründü.
Kalktım ayağını yere vurunca,
Üç adım ötede söze durunca.
Nâsihat postuna bağdaş kurunca,
Mehabet köşkünde demi göründü.
Dedim, görünmezi göründüren sen,
Şâir urbasına büründüren sen,
Kelâmın tahtında süründüren sen,
Senden sonra senden ne mi göründü?
Gömer de tahammül şavkı derine,
Mey olsa kasavet, düşmez erine.
Bismişah gecenin en kör yerine
Mestim, demem asla zemi göründü.
Dedi, hâlle göğe gece yüzlerim;
Kıyâma dururum, günü düzlerim.
Birgün tükenince cümle sözlerim,
De ki, şimdi âşkın semi göründü.
22 Ocak 2012 / Gaziantep
Hakan İlhan Kurt
5.0
100% (5)