1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2844
Okunma

’Ol der de oldurur nicesin hâtip;
Ol levh-î mahfûz’da n’eylesin kâtip!’
Dedim, ’seneler geçti, o gülşen sohbetlere
Kadem eylemeyeli, hayfım şâd-ı kâtipten.’
Dedi, ’hülâsa erdem, bahşolan mühletlere
Bir lâhza soluyup da yanmak yâd-ı kâtipten;
Hangi isnâda varsam, hüküm kadı kâtipten!’
Dedim, ’baksam nûruna, velvele cümle mahâl;
Alnımda şimşek parlar, yüreğimde ihtilâl.’
Dedi, ’sanma ki cehlim, gece yüzünde zülâl,
Ârif-î âşk denilen essâh dâd-ı kâtipten;
Hangi isnâda varsam, hüküm kadı kâtipten!’
Dedim, ’nâm eylesem ki, genc û ihtiyarında,
Eğrisinde düzünde, koyağında yarında.’
Dedi ki, ’Bâhr-ı Hind’de, Âcem’in Diyarı’nda,
Türk’ün Coğrâfyası’nda, sefir bâd-ı kâtipten;
Hangi isnâda varsam, hüküm kadı kâtipten!’
31 Aralık 2011 / Gaziantep
Hakan İlhan Kurt
5.0
100% (4)