10
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2598
Okunma

Beynimin kristal tuğlalı bentlerinden yansıyor
İnsan çölü görüntüleri
Kum
Sarı ve sıcak
Hayallerim sarkıyor
Tekrar tekrar kurgulanan belgeselleri izleme vakti
Tanrının şoförüyle aramızda fark var
O inanç işçiliğini tercih etti
Ben kutsallarıma renksizim
Ölümümü emredeceğim
Uzak yıkımlarda bulutlar var Metin Ağabey
Fosforunu yemiş balıklar yukarı düşer biliyorsun
Tanrıya ekilen en eğri başak zihnin
Kambursun
Kardan gecekondularda fantezidir sıcaklar
Kini ve aşkı
Harmanladıkça utanç büyüyor
Doğuya çevirmiyorsun artık yüzünü görüyorsun
Güneş batıda
İyelik ekine muhtaç zihinlerin körelttiği coğrafyamızda
Medcezir manzaralı kadersizlikler resmedilmiş
İsyan edenlere saygı unutulmuş
Ununa süt katılsa da hamur çatlıyor Cömert Babam
Yaşam buruğu yanınla çiçekleri sula
Ellerin bir dalga yüksekliğinde bana
Umuduna yelken açıyorum
Adınla söndürüyorum eski yaşımı sen de biliyorsun
Varolmak adına
Efsunlu bahçelerine giriyorum evrenin
Bir elma çalmak niyetiyle
Sağ elsiz olmak pahasına
Umut elmalarını aşırıyorum
Hepimiz için
Bu kenti terk ettiğimi yüreğinizden geçerken
İstiklal göklerdeydi dünya yuvarlak derken fark ettim
Meyve veren ağaç taşlanıyordu bilirdim de
Makiler niye taşlanırdı babalar
Siz şimdi birer tohum olun
Bin yıl sonra bir ağaç olun
Taşlamaya başlasın çocuklar sizi
...
5.0
100% (20)