14
Yorum
35
Beğeni
4,9
Puan
2936
Okunma

düşsüzler zamanın sulak tarafındayken
bozuk hücrelerle hızla kuşatılan bir mikro cehennemde
gelecekten geçiyordum
kimse dönüp söndürmez o ateşi sürüklendiği havada
bu nasıl veda edileceğini bilmemekti
dünyanın bekleme odasında
Sıradaki öpücüğün el kitabı’nı düşürdüm
ruh taşıyıcıları atmosferden geçerken
ay ışığına yakalandı
onlar sadeliğin yükselticileri
hayatlarına ateş etmek için acele edenler
ay tarafından farkedilmez
tımarhaneler
çöplükler
mezarlıklar
hapishaneler
hayatına ateş etmek için acele edenlerle dolu
Çok üzgündüm
Tanrı beni o gün sağacağı ilk inek listesine eklemişti
memelerimden süt yerine kan geldiğinde öleceğimi biliyordum
Sıradaki öpücük’lerin hepsi irinle kaplı
pis kokulu kolozyonlarla sarılmış gelip gidecekti
hiç olmamış olmamayı isteyecek bir lüks olsaydı tanrının yanakları kötü kokacaktı
suç doğmanın kötücül karşılığı
sıradaki suçlu 14.878. ağlamasının ödülünü içiyor
emekliyor koşmaya çalışıyor
kendi sınırlarını oluşturuyor
yıldızüssünde çalıştırılan mikroplar
dünyanın dağlarını denizin dehlizlerine kadar indiriyor
bu işlenmiş sınırsız derinlik
sınırları şeffaflaşan zihnime ışık tutuyor
beynimle kozmik çatılar arasına
saniyede 10000 kaçış teorisi yerleştiriyor
zaman uzman kuşlara bölünüyor
gökyüzü filozof yağdırıyor yasadışı
dişlenmeyi isteyen mavi portakal gölcük olduğunu bilmeden denizim tekneler benim diyor
iyi gözler kötü gözlerin sürmesidir
şimdiki saniye sürmeli sonraki silik daha sonra kötülüğün adı da sonra da yok
herkes olduğu kadar yaşadığı ve yaşlandığı kadar
kocaman birer ev
değerli mücevherler
son model arabalar değil
gelecekle olan ilişkileri buraya ait
zamanı durdurup içinde dinlenmek isteyen kimse yok
çirkinliklerin hormonlarını avuçlamasına
somut suçluların arasına girebilmek için izin veriyor
büyük suçlular nadasına hoşgeldin ilk ağlamadır
tabelalar paslı ve siliktir burada
başarısızlar gibi içgüdülerini kullanarak girersin
neşeli bir çiçeğe konmayı reddettiğimde
gecenin tarlasında beyni ağzından dökülen insanlar
görünmemeye başlayana kadar gittim
özgür tasarımım gün ışığında işe yaramadı
nereye bulaşacağını bilemeyen virüslerle tanıştım
kaçtığım ve geldiğim yer aynı küçüklükte
"başta" her başarısız insanın solgunluğu
sonda "olmak kudreti" eriştiğim
hilelerle kazanılan dünyada
kestanelerini süslemekte olan masalcıyla
tualine isim düşünen ressamla
kırbacına pembe püskül takan çiftlik sahibiyle
siyahın üstüne pembe boyamaya çalışanla
kendini derisinin içinde yetiştirip taşlaşmaya başlayanla
aklına hayatı ve evreni sığdıramayanla
aynı biyolojik ölmekteliği paylaşmıyorum
Arizona’da kendini balık zanneden balonlar tanıdım
balıkçılardan korkup kuşlara yakalanan balonlar
sıfırlanıp sıfırı yok eden tek varlıklardı
başladığım doğmaya hangi müzik eşlik etti dinliyorum
bitirmek üzere olduğum yaşama aynı müzik eşlik ediyor dinliyorum
gerçeklikten geçiyordum
ölüyor olmam ve herkesin ölüyor olup sıfırı öldürmemesi sıradaki
TAŞLAŞMA doğuruyor.
5.0
97% (30)
2.0
3% (1)