Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
waratte
waratte

Endülüs olasılığı

Yorum

Endülüs olasılığı

( 29 kişi )

9

Yorum

39

Beğeni

5,0

Puan

2184

Okunma

Okuduğunuz şiir 15.10.2015 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.

Endülüs olasılığı






Gökkuşağı renkleri hep yan yana yaşamak zorunda
çünkü ayrılabilmeleri için birbirlerinden vazgeçmeleri
tercih edebilmeleri gerekiyor
henüz görüyorum vazgeçmiş sayılmazlar
Bunu kabul ettiklerinde belki ayrılabilirler
Bu da benim işime yaramaz
Ayrılmamalılar



Kabul etmediklerimiz
kabul ettiklerimizden fazlalaşmaya başlayınca
"düşünmeye zorlanıyor" isimli bir ekran beliriyor
Sürekli aynı şarkıyı söyleyen çocuğun
Beynimin sahnesinde ne işi var merak edemiyorum
Hiç büyümeden çocuk
hep aynı şarkıyı söylüyor

Boşlukta koşuyorsun boşlukta duruyorsun boşluğu fark edince düşüyorsun

Kumandaya uzanıp kapatmak için bile
bilimadamı olmaya çalışıyorum
Susmayan çocuğa kızmak için yeni cümleler buluyorum
ışığı sönmüş bir bilinçle kendini sürekli uyduran
Türlü şebekliklerle yanına gelen yaratık gibi
Bir evren geliyor yatağın ucuna
Ellerim aman Tanrı’m ellerim onu iteleyemiyor
Karabasan gözlerimde yüzüm türlü mimiklerle kirleniyor
Sonra hayır hayır
Hafızamı siliyorlar her şeyi unutacağım
Birazdan unutmaya başlarım
Evet başlıyor galiba unutuyorum
Unutmadan
O’ na dokununca başka evrende yaşlanıyorum
Ölmüş olmakla eşdeğer mi bilmem
Hafızamın yok olması ölmekten daha iyi değildir
İyiyse bile ellerim hep titreyecek
Aynı yaşta

Boşlukta koşuyorsun boşlukta duruyorsun boşluğu fark edince düşüyorsun

Bir spermin yaşama başladıktan sonra
Yaşamdan neler isteyeceğini annesi tahmin etmeye çalışırken
babasına göre bu iş kuşun yemini üflemek kadar basit
Yemi doldurduktan sonra kuş yemi yer
aslında kuş yemi aç olduğu için yer yada yemez
ama mutlaka gün içerisinde yer
Baba ya kuş toksa
Baba yemi aslında kuş yediği için üflemez
Sonuç olarak kuş aç olmayabilir aç olabilir
yemi yiyebilir yemi yemeyebilir
Baba ya kuş yoksa

Kafeste duruyorsun kafeste yiyorsun kafeste yaşıyorsun kafes açılınca kaçıyorsun

Sıcak yiyecekleri üfleyerek yemeyi akıl edemediği için
soğumasını bekleyen tek canlı türü hayvanlar olduğundan
baba yemi hiç doldurmamış olabilir
Kaçmış bir kuş kafeste özgür olmadığını kaçtıktan sonra anlayabilir
Ya kafes yoksa...
Aman Tanrı’m bir kafesmişim
Hemen yem baba hemen doyduğumda söz kaçmayacağım


Altımdaki odunlarla yükselebildiğim
ve yine o odunlar sayesinde alçalabileceğim
bir ateşin üzerinde duran kazanım
Ne garip benim içimde o ateş sayesinde kaynayan
bir ben dolusu su var içemediğim sıcaklığından
Bir kazan olmam ben olduğum gerçeğini değiştirmiyormuş
Ateşin üzerinde duruyorsun odunlar yanıyor içindeki su kaynıyor
İçemiyorsun

Kitap koltuk cam masa tencere bilezik kürek gemi
Gemi gemi gemi
Bunların hepsi olabildiğimde evren bana şöyle der
"gözlük saat tren yastık neden bunları da olmuyorsun
senin için icat edilmiş olan maddeler seni kullanmıyor mu sanıyorsun"
Ben de şöyle derim
Okul iş yeri meydan deniz sinema gar
G. Ga. Gar.
bunlar ben olmasam da olacaktı çünkü başkaları var
Başkaları varolduğu sürece bunlar yaşar yaşatırlar
Tekrar şöyle der
"Bu senin olmama olasılığın onların değil"

Evrende yaşıyorum evrende duruyorum evren olduğuma inanmıyorum

Ben olmayınca tüm bunlar olmayacaksa
neden ben tüm bunlar olamayacak kadar kibirli ve bilgisizim
Hepsini olamamak hepsini olabilmekten daha mı zor
Baba yemi üflediğinde boş kabuklar olmalıyım
Az önce belki de olmayan kuşun Yeminin boş kabukları
bunu yapabilir miyim ne varsa görünen ’ben.sem
O yemi yiyecek kafesten kaçacak ve o yemi üfleyeceğim


Hiçbir dahiyle tanıştırmadım yalnızlığımı
Ve hiçbir dahi ile tanışmadım yalnızlığım kadar

Sopadan yapılan atlar gerçeklik üzerlerine binince kırılırlar
Aşk.
Gerçek atlarla karşılaşıldığında
Gerçek atlara dokunulduğunda
Ve sen ve sen beni hep arkamdan bulacağın için
Var

Denizin ortasında aşkın doğduğu gemide yaşıyorsun
Denizin altından dramatik başlıklarla yansıtıyorsun bunu bana
Kim bilebilir düşmanının bir melek olduğunu savaş anında
Kim bilir bir ağacın meyvelerinin aslında onun gözleri olduğunu

Zamanın ve doğanın birbirlerini işgal eden
Aşkın ve yalnızlığın birbirini meşgul eden
iki ayrı ama aynı gerçeklik
Hadi yürü
Hadi bas
Hadi öp
Toprağım ben ölebilirsin üstümde
Gri sakalların ve gri saçların
Bu benim olasılığı yüksek evrenim dökülmüyorlar
Aşk.
Diri rüzgarların son bulduğu bir cennet
Diri rüzgarlar savaşta üç kat daha değerlidir
Değersizleşmiyorlar
Zaman ve insan ne yapacağını bilmeyen karar verememiş iki hançer
İyilikte kötülüğün öğüdü veriliyor
kötülükte iyiliğin hiç bir anlamı yok biliyorum
Pek az şey mutlu ediyor
Çok şey üzüyor
Çok şeyi zaman geçiyor gökyüzünün kalbinde
Çalışıyor kalp kuvvetle

Buradan kaçmaya çalışmayacak kadar buralı oldum
Kulaktan hızla azalan dalgıç çanları...
Yol hep az kalacağını düşünerek yürüyeceğim bir şey değil
Yol oldum
Savaştan kalma barış G.Ge.Gemileri
Kaptan savaş başlıyor Kaptan savaş başlıyor
bu bir ödül değil
Denize evlerine yataklarına götürüyor insanlar G.Ge.Gemileri
Bu gemiyle sonsuz bir tatile çıkılmayacağını biliyorum
Baştan aşağı çözülemeyen frekanslarla yüklüyüm
Çalışan kalplerin niteliği bozuldu sistem taranıyor
bu demir yığını bu demir yığınının Tanrı’sı var
İşte bu Yüzden yolum var


Hafızamı siliyorlar
kötü bir ressamın boyasız bıraktığı insanlara dönüşüyorsun
Gözlerimde şimdi gidecek olan güçlü bir Kaplan var


Söylediğim ben
Yol hazır beklemeli Kaplan yürüdüğünde
Korkacaklar bellidir Kaplan yürüdüğünde
Güçlü bir yol sonu olmak gerekir Kaplan yürümeyi bitirdiğinde



At toprak aşka ve...
Endülüs’üm








...




























Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (29)

5.0

100% (29)

Endülüs olasılığı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Endülüs olasılığı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Endülüs olasılığı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
beren yılmaz
beren yılmaz, @berenyilmaz
16.10.2015 21:39:26
5 puan verdi
dünyanın sonunu getirecek cinsten ; kaybolup gitmek gibi bişe. fena güzel tebrikler.
kevir
kevir, @kevir
16.10.2015 16:43:59
Şiirin adıyla içeriği pek bagdastıramadım.
Adı daha farklı bir şey olmalıydı bence
Soran sorgulayan bir yanı vardı şiirin

İlk hal son ahval diyorum şiire karşı

Güne çıkmayı başarmış
Tebrik ederim
Selam ve saygılarımla
Muzaffer AKIN.
Muzaffer AKIN., @muzaffer-akin
16.10.2015 10:54:20
Tebrik ederim.
ilhanaşıcı
ilhanaşıcı, @ilhanasici
16.10.2015 09:14:49
ben kimim
burası neresi
yaşam var mı
varsa içimde mi yoksa dışımda mı
evet nefes alabiliyorum galiba
iyi de siz kimsiniz neden benim sözlerimin içine dik dik bakıyorsunuz
neyse kaptan sen devam et
müsait olmayan bir yerde de indir beni
hatta ağzına kadar dolu bir boşluk olsun :)

kıskanmadım desem yalan olur :(

kaleminde bu lezzet varken bize de afiyetle okumak düşer

bir sonraki öğünde görüşmek üzere....


Emrullah Bedir
Emrullah Bedir, @emrullahbedir1
16.10.2015 08:17:26
5 puan verdi
Çok güzel şiirdi, keyifle okudum, tebrik ederim, başarılarınızın artarak devam etmesini dilerim...
Mert YİĞİTCAN
Mert YİĞİTCAN, @mertyigitcan
16.10.2015 03:44:13
5 puan verdi
Var olan her şeyi, kendimizle birlikte sorgulamak ve yargılamak gerekli. Bunu yapabilen insan, bence üzerine düşen görevi bir biçimde yerine getirebilme şansını elde ediyor. İnançlar, din, siyaset, ırklar, vs vs bin bir türlüsüyle gereksiz ve anlamsız dayatmaların tapınma ölçeklerini de aştığı boyutlarda kişilik zafiyetleri , hatta -hiçlik- boyutunda insan duygu ve düşünceleri, evreni, dünyamızı yaşanamaz hallere düşürmekte.

İşte aklın gereği, sorgulamalardır. Araştıran, öncelikle kendisine olmak üzere sorular soran ve olanı biteni kendince değerlendiren hatta yargılayan insan, kendisini ve evreni , iyiye güzele taşıyabilecek.

Şiir bu bakış açılarıyla sorgulayan , değerlendiren ve yargılayabilen , aklını '' insana yakışır ölçekte '' kullanabilmek kaygısında bir insan kaleminden çıkmış , değer taşıyan dizelerdi. Evrensel mutsuzlukların bütününün sorumlusu insan değildir elbette ama, bu mutsuzluklardaki rolünü de kendi varlığını da her biçim ve her ölçekte sorgulayabilmeli , yaşam biçimini, algı, inanç, yaşam biçimini her her her şeyini de yargılayabilmelidir. Ancak bu biçimde gerçek güzellikleri görebilmek ve evrensel mutsuzluklarımızı bir biçimde sonlandırabilmek yolunda bir kapı aralayabiliriz. Şairin ve şiirin bu yolda verilen bir emek, bir değer, bir güzellik olduğuna inanıyorum. Bu yüzden güne yakışan şiiriniz için kutluyorum şair.


Mert YİĞİTCAN tarafından 10/16/2015 3:49:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
Serhat AKDENİZ
Serhat AKDENİZ, @serhatakdeniz
16.10.2015 02:25:41
şiiri eklendiği anda okumuştum. gecenin dördü gibiydi. ve bir şiire yazdığım en uzun en ayrıntılı tahlillerden birini yazdımdı. ama malesef tam göndereceğim anda site dondu ve sonradan baktığımda uçmuştu...


içindeki okyanusun derinliğini bilen biri olarak, sıradan telaffuzların seni tatmin etmediğinin farkında olduğumu da çokça söylemişimdir. ve çokça da tenkit etmişimdir " başkalarının anlağına" yazdığını unutma diye! senin imlediğin şeyi duyguyu ne kadar gizlesen de okuyanlar az- ufak sezmeli.

belki demiyorum bile! demek istediğim tam tamına buydu! bu şiirin gibi. oldukça düzenli ve zorlama cümleler yok bu kere. bu değerini düşürmüş mü? düşürür mü? aslâ. bilakis olgunluk belirtisidir bir kere. yazarlar ve sanatçılar zamanla - bilerek ya da bilmeyerek- halka daha çok yaklaşırlar belki bu sebeple. demem o ki büyüyorsun demek ki:)



yaşadığın gezegenin tüm insansı kavgaları, tahribatları çoktan unutmuş aşmış olduğunu bilerek şiire girmiyorum hiç. ama keşke diyorum içimden " gerçek; gerçekten öyle olsa". bir yerde yaşamın dünyanın kokuşmuşluğu tekdüzeliği yıldırıyor insanı. elinden bir şey gelememe acizliği. bir tarlanın ortasındaki korkuluk gibi hissediyor insan kendini. bizi boşluğa düşürüyor havanın ağırlığı kısaca...

yine de yürümeli umuda. inatla. mezarlıkları sağlama tablosu görmemeli yaşama- yaşayamanlara-!


tebrik ve teşekkürlerimle
n e. m
n e. m, @n-e-m
16.10.2015 00:10:20
5 puan verdi
İnsanın tahta ata binip dolaşası geliyor içinden.
O denli etkili
o denli gerçek şiir.

Pınar' cım, o güzel sesinden dinledim sanki okumadım. Sahnedesin ve tek ışık, mor bir ışık senin üstünde. Sen konuşuyorsun, biz dinliyoruz. Pür dikkat.

Sen daha neler neler söyleyeceksin...... Çok şeyler....Pek çoğuna fazla gelecek türden.
Metin Akdeniz
Metin Akdeniz, @metinakdeniz
15.10.2015 19:07:56
5 puan verdi
İnsanın içinde boğulmak isteyeceği
sözcükler denizi
karışık, ama aslında değil, sadece dünyanın karışıklığını yeryüzüne püskürten
sigarayı bırakmış tanrıların mariuanaya başlaması gibi
bu şiir kaçarken düşürülmüş bir ayet, karışık ama oldukça sade.


Çok beğendim Pınar'cık
yüreğine öpücükler gönderdim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL